Gelenek vs. Yenilik

10 dk

Juventus'un yeni logosu dünyayı ikiye böldü. Peki gelenekçiler mi, yenilikçiler mi haklı? Konuyu, tasarım tarafındaki uzmanlarıyla tartıştık.

Juventus kulübü, geçtiğimiz ay düzenlediği bir organizasyonla yeni logosunu tanıttı. Eskisinden tamamen farklı bir tasarıma sahip bu yeni logo, açıklandığı ilk andan itibaren tartışmalara yol açtı. Aslında açılan, içinde bulunduğumuz yüzyılın başından bu yana süren tartışmada yeni bir cepheydi. Konu başlığı, spor kulüplerinin endüstriyel dünyadaki yeriydi.

Birçok futbol meraklısı, geleneksellikten yana tavır aldı ve değişikliğe tepki gösterdi. Elbette yeniliğe daha açık olanlar da vardı; onlar da logoya methiyeler düzdüler. Biz de bu noktada konuyu, ‘bilenlere’ danışmak istedik. Volkan Karakaşoğlu (TBWA/Istanbul, Yönetici-Kreatif Direktör), Hüseyin Sandık (Socrates, Kreatif Direktör), Bertan Kılıçcıoğlu (Socrates, Görsel Yönetmen), Alptuğ Uslu (Socrates, Grafik Tasarım) ve Oya Çitçi (Görsel Yönetmen) ile İtalyan kulübünün yaptığı hamleyi konuştuk...

Juventus'un logosuyla ilgili ilk izleniminiz nedir?

Volkan Karakaşoğlu: Bugüne kadar birçok kulüp, logolarında ufak tefek değişikliklere gitti. Juventus'un hikâyesi onlardan biraz farklı. Klasik futbol kulübü ambleminden bir kurum logosuna doğru bir evrim bu. Beğendim mi? Evet, çok güzel. Çubuklu siyahbeyaz ruhu da korunmuş. Harika. Ama daha önemlisi var; ordu ve müfreze armalarından yola çıkan, kalkan zeminli klasik futbol kulübü logoları dönemi artık bitti. Juventus logosunun farkı bence bu; devrim niteliğinde olması, ezberlerin dışına çıkması. Bu logo ile "Diğerleri spor kulübü, bense bir şirketim" diyor Juventus.

Hüseyin Sandık: Bir tasarımcı olarak logonun çok güzel minimalize edildiğini söylemeliyim. İddialı bir logo; çünkü futbol tarihinde bu şekilde uygulamalar pek görülmedi. Genelde mevcut logo revize edilerek çağımıza uygun hâle getirilirdi.

Bertan Kılıçcıoğlu: “Biz diğerlerinden farklıyız, daha moderniz, daha yenilikçiyiz” mesajını veriyor. Biraz da beklenen şekilde çok eleştirildi insanlar tarafından ama kesinlikle cesur bir hamle. Juventus'u bir marka şeklinde ele almışlar. Zaten tasarım şirketinin verdiği demeçlerde de Juventus markasına vurgu yapılıyor. Bir marka logosu olarak da çok güzel görünüyor. Son yıllara hâkim olan minimalizm akımına da uygun.

Oya Çitçi: Juventus'un eski logosu, aslında logodan ziyade üstünde birçok unsurun olduğu bir rozet gibi bir şey. Şimdi ise çok profesyonel yaklaşmışlar. Armanın o şeklini tutmuşlar; göz bir şekilde tamamlıyor onu J'nin dış çizgisinden. Ama tabii ki çok belirgin biçimde değil, alttan alttan. Kulübün baş harfinden, hem onu hem çubuklu formayı çıkarmışlar. Bence bayağı iyi bir çözüm, çok sevdim ben.

Alptuğ Uslu: Öteki kulüplerin logolarıyla yan yana koyulduğunda bayağı parlıyor Juventus'un logosu. Estetik tasarımın yanında bence kulüp imajı açısından da Juventus'a katkısı olacaktır.

Minimalizm şimdilerde neden bu kadar revaçta?

Kılıçcıoğlu: Karşılaştığımız görsel malzeme sayısı sürekli artıyor, her yerde. Bu kalabalığın içinde, sadelik ve ferahlık daha iyi geliyor, nefes veriyor insanlara. Nitekim daha modern görünüyor. 1930'lardaki logolarla 1970'lerdeki logoların farkına bakın; o geçişte de bir sadeleşme görürsünüz. Trend, bir şekilde daha stilize ve daha ferah logolara doğru gitti. Bence en önemli unsur, bu görsel bombardımanın arasından sıyrılabilmek.

Karakaşoğlu: Minimalizm gibi kavramlarla tanımlamak, işin özünü kaçırmak gibi geliyor bana. Her şeyin bir anlamı var. Minimal olsun diye yapmıyorlar.

Verilen olumsuz tepkiler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Çitçi: Pek anlayamıyorum. Gelenekten söz ediyorlar ama bu logoda geleneğe aykırı bir durum yok. Juventus'un eski logolarında öne çıkan, patilerini kaldırmış bir hayvancık var. Ama o da sabit bir hayvan değil, değişiyor; bazen boğa, bazen zebra, bazen at. Dolayısıyla o hayvan nasıl Juventus'un geleneği ya da özü oluyor anlamıyorum. Armalara baktığınızda Juventus'un özü diyebileceğiniz tek şey var; o da çubuklu forma. Logoda tuttukları tek şey de bu. Karıştırmaktan ziyade bir tek unsura odaklanmışlar, o unsur da kulübün sahip olduğu gelenek zaten.

Kılıçcıoğlu: Eski logoyla çubuklardan başka bir bağ yok işin doğrusu. Ama Juventus zaten neredeyse 10-15 senede bir logo değiştirmiş. Zaman zaman radikal değişimler olmuş. Uzun yıllar boyunca formada amblem dahi kullanmamışlar. Dolayısıyla bir gelenek ya da aidiyetten ne kadar söz edebiliriz bilmiyorum. Ama kendi takımımın logosu yıllardır aynı olduğu için böyle bir değişikliği yadırgardım.

Sandık: Taraftarın yıllardan beri gönül bağı kurduğu bir logo var; şampiyonluklar kazandıkları, evlerinde sakladıkları formaların üzerinde yer alan bir logo bu. Hâliyle bu radikal değişimin, eski logoyla bağ kurmuş taraftarın tepkisini çekmesi normal.

Uslu: Tasarım gözüyle bakıldığında logo gerçekten çok estetik duruyor ama tuttuğum takımın logosu böyle keskin bir geçiş yaşasaydı ben de buna tepki gösterenlerden biri olurdum. Tasarımda yenilik her zaman iyi olsa da spor kulüplerinde de bir gelenek vardır ve bu geleneği sürdürmek gerekir.

Peki diğer yandan bu logonun yol açabileceği sıkıntılar da var mı?

Sandık: Formanın tasarımıyla nasıl bütünleşeceğini merak ediyorum. Yeni forma tasarımı da aynı minimallikte devam edecek mi? Bu logo sadece yeni bir logo olsun diye mi yapıldı, yoksa kulübün genel tasarım diline şimdiden verilmiş bir referans mı? Eğer kulübün bütün kurumsal kimliğine dair alınan bir kararsa söylemeliyim ki gerçekten çok iddialı. Kurumsal kimliğe iyi yansır ve taraftarın da içine sinerse futboldaki en yenilikçi logo olarak hayatımıza girebilir.

Kılıçcıoğlu: Juventus'un bu sezon kullandığı formada kalın çubuklar var ama klasik formaları ince çubuklu. Örneğin geçen sezonki formada çubuklar amblemin ortasından geçiyor. Bir gün geldiğinde ister istemez bu durumla karşılaşacaklar, o zaman ne yapacaklar? Çerçeve kullanırlarsa işin esprisini bozmuş olurlar; zira negatif alan üzerinden çalışan bir logo bu. Renk kullanabilirler, o da nasıl durur bilmiyorum işin doğrusu.

Çitçi: Logoyu sol üste değil, ortaya koyabilirler. Daha önce bunu yapan kulüpler oldu. Ya da kullandıkları ekstra bir renk var; sarı. Sarıyla desteklerler. Toparlarlar onu.

Juventus'u başka kulüpler izler mi?

Uslu: İtalyanlar daha gelenekçi bir yapıya sahip ama dünyada trendleri takip eden çok kulüp var. Hemen şu anda Juventus'un arkasından giderler mi bilmiyorum ama bu tür çalışmaları önümüzdeki yıllarda göreceğimizi tahmin ediyorum.

Çitçi: Atletico Madrid de bir süre önce logo değiştirdi. Bu kadar radikal bir değişim olmamasına rağmen onlar da çok tepki toplamış ama o logo da güzel. ABD ve Çin'deki yeni kulüplerde alışılmışın dışında logolar var. Bunlar Avrupa kafasına ters biraz ama gelecekte benzer yollardan gidenler olacaktır.

Sandık: Kulüplerin eski logoları da aslında tamamen aynı amaçla yapılıyordu ama dönemin tarzına uygun olarak biraz yoğun ve ayrıntılı tasarlanıyor, zaman içinde modernize ediliyordu. Ancak bu denli minimalize bir yeni logo, sanırım hiç yapılmadı. Ben diğer kulüplerin bu derece iddialı bir logo değişimine gideceklerini sanmıyorum. En azından yakın gelecekte...

Kılıçcıoğlu: Formalarda tek renk logo trendi var şu anda. Manchester United yapıyor, Barcelona yapmaya başladı idman formalarında, Fenerbahçe yapıyor... Deplasman formalarında ya da üçüncü formalarında yapıyorlar şimdilik sadece. Juventus, bu trendin birkaç adım ilerisine zıpladı, zaman içinde yavaş yavaş değiştirselerdi bu kadar olay olmazdı. Juventus'u bir büyük kulüp daha izlerse diğerleri de arkadan patır patır gelebilirler. Belki de 10 sene içinde kulüplerin çoğu buraya evrilecek, göreceğiz...

Socrates Dergi