Ateş ve Su

"Çöp kutusu, ligin gördüğü en berbat takım..."

2017 yılında Colorado Avalanche ile ilgili yazıların birçoğunda bu cümleyi ya da benzerlerini görebilirdiniz. Takımın efsane kalecisi Patrick Roy, 2013'te başlayan koçluk görevinden 2016'da aniden istifa etmiş, ardından takımın yıldız oyuncularından Matt Duchene de takasını istemişti. Bu yüzden 2017, Colorado Avalanche için zor geçiyordu. Bu kadar karmaşanın arasında, normal sezonda sadece yirmi iki maç kazanabildiler. Evet, NHL'deki en kötü takım onlardı. Üstelik bu düşüş sürpriz değildi; uzun zamandır yokuş aşağı yuvarlanıyorlardı. 2017'de dibi gördüler...

2001'deki son şampiyonluğun ardından buz hokeyinden umudu kesen, hatta belki de "Bir buz hokeyi maçı kaç periyot üzerinden oynanır?" sorusuna cevap vermekte zorlanan taraftarlar, 2019'dan itibaren Larimer Meydanı'na Avalanche formaları asmaya başladı. Kazanılan her maç sonrasında kutlamalar yapıyorlar, özel dans ve müzik grupları getirip her yeri bordo-maviye boyuyorlardı. Kısacası Avs, geri dönüyordu. Peki ama neredeyse bir avuç su atılsa sönecek olan bu ateş, nasıl oldu da yeniden harlandı? Bu sorunun cevabı için kaseti biraz geri sarmak gerekiyor...

Oyunculuk kariyerinin tamamını Colorado Avalanche'ta geçiren, iki Stanley Kupası zaferinin yanına hem normal sezon hem de play-off MVP'si ödüllerini koyan, aynı zamanda Şöhretler Müzesi'ne seçilen takımın efsane kaptanı Joe Sakic, 2011 yılında kulübe geri döndü. Bu kez buzun üzerine çıkmayacak, kulüp ofisinde yönetim tarafında olacaktı. İlk yıllar biraz daha geri plandaydı. 2014'te genel menajerlik koltuğuna oturdu. Karar mercii olmadan önce Erik Johnson ve Gabriel Landeskog gibi isimler zaten takımın çekirdeğini oluşturuyordu. 2013 draft sınıfının gözbebeği olan ve Avalanche tarafından ilk sıradan seçilen Nathan MacKinnon da halihazırda kadrodaydı.

Joe Sakic'in ilk hamlesi 2016-2017 sezonunda Jared Bednar'ı takımın başına geçirmek oldu. Bu, koçun ilk NHL deneyimi olacaktı. İlk sezonlar kötü geçse de Joe Sakic arı gibi çalışıyor ve en iyi draft seçimlerinin peşine düşüp, en iyi takas fırsatlarını kolluyordu. Buzun üzerindeki oyun kurucu zekâsı, ofisteki çalışmalarına da yansıyordu. Üst üste yaptığı akıllı hamlelerle takımın çekirdeğinin etrafını harika yan parçalarla ördü. Zaten Bednar'a göre, baskıyı göğüslerken yükü paylaşacak yardımcı oyuncular, şampiyon bir takımın olmazsa olmazıydı:

"Şampiyon olmuş herhangi bir takıma bakarsanız, tüm hatlarda kadro derinliği olduğunu ve hepsinin bir şekilde görev aldığını görürsünüz. Stanley Kupası'nı kazanmak için en ufak bir şans istiyorsanız süper yıldızlarınız zaten en iyilerini ortaya koymak zorunda. Ama baskıyı paylaşan oyunculara da ihtiyacınız var."

Sakic, 2015'te ilk resmi draft seçimini yapıp 10'uncu sıradan Mikko Rantanen'i seçmişti. 2017'de "Savunmanın Connor McDavid'i" olarak anılan Cale Makar takıma katıldı. 2019'da Bowen Byram ve Alex Newhook geldi. Samuel Girard, J.T. Compher, Andre Burakovsky, Devon Toews, Nazem Kadri kurnazca yapılan takasların ardından Avs forması giyerken Logan O'Connor, Valeri Nichushkin, Pavel Francouz, Darren Helm, Ryan Murray ve Jack Johnson da bu süreçte serbest oyuncu statüsünden Colorado yolunu tuttular.

Joe Sakic oyuncularla o kadar ileri görüşlü sözleşmeler imzalıyordu ki bu sayede hem çekirdek kadroyu hem de yan parçaları uzun yıllar elde tutmayı başaracaklardı. Tam bu noktada takımın koçu Jared Bednar'a da bir parantez açmak gerekiyor zira koç bu kadronun birkaç sezonluk play-off deneyimiyle harmanlanmasının ardından şampiyonluk için doğru reçetenin ortaya çıkacağına inanmıştı. 2021-2022 normal sezonu bittiğinde ve artık takım şampiyonluk yolunda herkesin güvenini kazandığında, aşılan yolu şu sözlerle özetliyordu:

"Süreç oldukça basitti. Hedef, takımı daha çok gençleştirmek, ayağa kaldırmak ve hızlı bir takım ortaya çıkarmaktı..."

Gabriel Landeskog gibi yetenekli ama takımın içinde bulunduğu durumla ilgili olarak buzun üzerinde özgüvenini kaybetmiş oyuncuların sayısı hayli fazlaydı. Bednar'ın cümlesi, onların yeniden kazanılmasıyla birlikte Nathan MacKinnon gibi bir süper yıldızın da kendini bulmasını işaret ediyordu. Ve tabii ki Mikko Rantanen gibi hücumcuların da... Sakic ve Bednar'ın doğru yolda olduğunun ilk sinyalleri 2022 öncesinde defalarca alınmıştı. Üst üste sezonlarda play-off yaptılar ama bir türlü o eşiği aşıp şampiyonluk kazanamadılar. 2022'de ise senaryo biraz daha farklı yazıldı.

Colorado Avalanche bu yıl, normal sezonu 56 galibiyetle Batı Konferansı birincisi olarak tamamladı. Yeniden bugüne gelip yapbozun parçalarına bakacak olursak; Joe Sakic'in genel menajerlik görevine gelmesi, yapboz tahtasında yapılan ilk hamleydi. Ana çekirdeğin etrafı doğru parçalarla örülmüştü ve takım play-off tecrübesi kazanmıştı. Nihayet sonuncusu, Nathan MacKinnon gibi bir virtüöze sahiplerdi. Yani, şampiyonluk için zemin oluşmuştu.

Nitekim 2022 Stanley Kupası play-off İlk Turu'nda Nashville Predators'ı süpürdüler. Ardından St. Louis Blues'u 4-2 geçtiler. Konferans finalinde ise birçoklarına göre onları en sert eşleşme bekliyordu: Karşılarında şampiyonluğa hasret bir başka takım, Edmonton Oilers vardı. Zorlanmadılar bile. Oilers'ı 4-0 yenip finale çıkarken, Stanley Kupası'nın doğu yakasından zirvenin en büyük adayı, son iki Stanley Kupası şampiyonu Tampa Bay Lightning konferans finalinde New York Rangers ile kapışıyordu. Nihayetinde, finalde son on yıldaki yapılanmalarına baktığımızda karbon kopya olan iki organizasyon eşleşti.

Colorado'nun play-off'taki en skorer oyuncusu olan savunmacı Cale Makar, bu eşleşmeyi çok iyi özetliyordu: "Tampa Bay Lightning, son iki yılın Stanley Kupası şampiyonu ve şimdi bir hanedanlık yaratmak istiyorlar. Bizse bu yoldaki ilk adımı atmak ve şampiyon olmak istiyoruz..."

Makar'ın da söylediği gibi Lightning son iki yılda iki şampiyonluk elde ederek sabretmenin meyvesini toplamıştı. Bu kez, aynı sabrı gösteren batı yakası temsilcisi Colorado Avalanche yapbozun son parçasını yerine koydu. Hem de 2022 Stanley Kupası Finali'nde tıpkı kendileri gibi yıllarca kaybederek kazanmayı öğrenen bir takımı devirerek...