Bitmeyen Şüphe

Ocak ayında The Sunday Times'ta çıkan bir haber yüzme dünyasını karıştırdı. Haberde Sun Yang'ın 4 Eylül'de evinde doping protokolünü ihlal ettiği, Çinli yüzücünün ömür boyu men edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğu yazıyordu. Akabinde, başta Sun Yang'ın avukatı olmak üzere Çinliler iddiaların yalan olduğunu, söz konusu haberin yüzücünün itibarını tahrip ettiğini iddia ettiler.

2011'de ilk büyük çıkışını yapan Sun Yang, 2012 Olimpiyat Oyunları'nda 400 ve 1500 serbestte altın, 200 serbestte ise gümüş madalya kazanıp dikkatleri iyice üzerine çekti. O günden itibaren özellikle Britanyalı ve Avustralyalı yüzücüler Yang'ın dopingli olduğu iddiasını zaman zaman gündeme taşıdı. Nitekim 2014'te Çin Anti-Doping Ajansı, Dünya Anti-Doping Ajansı'na (WADA) Sun Yang'dan alınan numunelerde yasaklı trimetazidine'e rastlandığını rapor etti. Yang üç ay ceza alırken kendisine 2008'de kalp çarpıntısı teşhisi konduğunu, doktorun da bu nedenle trimetazidine verdiğini söyledi. Çinli yüzücü, WADA'nın trimetazidine'i yasakladığını bilmediğini ifade etti. Olayla ilgili akıllarda soru işareti bırakan noktaysa, Çin Anti-Doping Ajansı'nın olayı neden altı ay sonra WADA'ya bildirdiğiydi. Bu cezanın ardından Yang, 2016 Rio'da 400 serbestte kendisini geçerek olimpiyat şampiyonu olan Mack Horton'ın sert sözlerine maruz kaldı. Avustralyalı yüzücü "Dopingciler için saygım da vaktim de yok" ifadelerini kullanmıştı.

Çinli yüzücünün üzerindeki gölge The Sunday Times'ın haberiyle tekrar gündeme gelirken çok sayıda soru işareti de belirdi. Olay da şöyleydi: 4 Eylül'de Uluslararası Doping Testleri ve Yönetimi'nin yetkilendirdiği üç kişi Sun Yang'ın evine idrar ve kan testi için gitti. Yang'ın ekibi üç görevliyi bir saat beklettikten sonra Çinli yüzücü sadece kan testi verdi. Testin ardından Yang'ın annesinin talimatıyla Yang ve koruması numune bulunan mühürlü tüpü çekiçle parçaladı ve görevlilerin dokümanlarını yırttı. Görevliler durumu uluslararası mercilere bildirdi. The Sunday Times, Yang'ın bu davranışı nedeniyle ömür boyu men cezası alabileceğini iddia ediyordu. Buna karşın Sun Yang'ın avukatı ve Çin Yüzme Federasyonu farklı ayrıntılar paylaştı. Avukata göre, yapılan işlem geçersiz ve hükümsüzdü. Bunun nedeni ise üç görevlinin bu tür testleri yapmak için yetkilendirilen kuruluşlara verilen kimlik kartlarını ve yetkilendirme mektubunu (DCO) göstermemesiydi.

Uluslarası Yüzme Federasyonu'nun (FINA) 19 Kasım'da Sun Yang ve test görevlilerinin katıldığı bir oturum yaptığı da ortaya çıktı. Çin Yüzme Federasyonu, FINA'nın Yang'ın herhangi bir kuralı ihlal etmediğini onayladığını söylerken 3 Ocak'taki FINA Doping Paneli'ni işaret ediyor, 13 saat süren toplantının ardından Sun Yang'ın kural dışı bir eylemde bulunmadığı konusunda aklandığı belirtiliyordu. WADA'nın FINA'nın verdiği temiz kararından memnun olmadığı da iddialar arasındaydı.

Herkesin birbirini suçladığı bu ortamda Britanyalılar da olaya kayıtsız kalmadı. Yüzücü James Guy, Sun Yang'ın daha önce iki kez ceza alan doktoru Ba Zhen'in nasıl hâlâ sporun içerisinde yer aldığını soran bir tweet attı. Tweet'i beğenenler arasında Mack Horton da vardı. Eski Avrupa Şampiyonu Lizzie Simmonds da eleştiri kervanına katıldı: "Sun Yang, sürekli olarak doping testlerinde başarısız oluyor ya da örneklerini yok ediyor, cezadan devamlı kaçıyor. Doping kontrolünün Harry Houdini'si gibi."

Sun Yang yüzme dünyasının en tartışılan konularından biri olmayı önümüzdeki yaza kadar sürdürecek. 2020 Tokyo'nun yarışacağı son etkinlik olacağını açıklayan Yang'ın üzerindeki doping şüphesi ise hiçbir zaman kalkmayacak gibi görünüyor.