socratesXreflect_alt

Takvim

12 dk

Carlos Alcaraz, teniste yeni dönemin en büyük yıldız adayı olarak dikkat çekiyor. İlerleyen yıllarda onun kariyerini anlatırken 2022 yılının hikâyedeki yeri ayrı olacak gibi…

Erkekler tenisi 20 senedir altın dönemini yaşıyor. "Yakın zaman yanılgısı" diyebilirsiniz ama gelmiş geçmiş en iyi üç erkek oyuncunun denk geldiği bir 20 seneden bahsediyoruz. 2003 Wimbledon şampiyonluğuyla sahneye çıkan Roger Federer, 19 yaşındayken Roland Garros'u kazanarak o sahneye adım atan Rafael Nadal, ardından Avustralya Açık'ı kazanarak kendine yer açan Novak Djokovic. Bu üç efsane, 2003 Wimbledon'dan bu seneki Amerika Açık'a kadar oynanan 77 Grand Slam'in 63'ünü kazandı. Aralarındaki rekabet, çıtayı öyle yerlere yükseltti ki bu üçlünün bırakacağı zamanı düşünmek istemedi tenisseverler fakat o vakit geldi çattı.

Roger Federer eylül ayında kortlara veda etti. Rafael Nadal'ın Fransa Açık sırasında emeklilik sinyalleri vermesi paniği ayrıca körükledi. Tabii uzun süredir tenis takip edenler çok büyük tedirginlik yaşamamışlardır. Sonuçta böyle düşünceler Evert-Navratilova, Borg-McEnroe ve Agassi-Sampras dönemlerinin sonunda da vardı ve bu büyük isimlerin yerleri bir şekilde dolmuştu. 2022 bu devir teslimin en belirgin şekilde başladığı sene oldu. Yepyeni bir yıldız gelmişti ve efsane üçlünün güçlerinin birleştirildiği bir prototip gibiydi. Federer kadar atak oynayabilen, Nadal kadar iyi defans yapabilen ve Djokovic kadar iyi hareket eden İspanyol genç Carlos Alcaraz bu yıl Amerika Açık'ı kazandıktan sonra erkek tenis tarihinin en genç 1 numarası oldu.

***

2022 Madrid Masters'ta Carlos Alcaraz ilk maçını kazanmış; merkez kortta tören havası var. Saat gece yarısını geçmesine rağmen 10 bin seyirci genç yeteneğin kort röportajını izlemek için yerlerindeler ve seneye müthiş başlangıç yapan temsilcileriyle tanışma seremonisinde gibiler. Alex Corretja "Sana nasıl hitap edelim?" diye soruyor. Alcaraz da "Carlos dışında her şey olur" diyerek şaşırtıyor herkesi. "Carlos denince kötü bir şey yapmışım gibi hissediyorum. Carlitos daha arkadaşça geliyor; Charly de olur."

Carlitos'un belki takma ismiyle ilerlemek istemesinin sebebi, adaşı olan babasıyla ayrışmak istemesinden geçiyor olabilir. Baba Alcaraz da eski bir tenisçi. Oğlunu 4 yaşında tenise başlatıyor memleketleri Murcia'da. Küçük Carlitos hızlı bir şekilde gelişiyor alt yaş gruplarında. Avrupa'nın en iyi 14 yaş ve altı gençlerinin oynadığı Les Petits As'ta 12 yaşındayken tur atlayarak ilgiyi üzerine çekiyor. IMG'den menajer Alvaro Molina ile çalışmaya başlıyorlar. Carlitos 15 yaşına geldiğinde ise takıma Juan Carlos Ferrero koç olarak katılıyor. Asıl orada başlıyor hikâye…

***

3 Eylül 2021, New York City. Carlitos kendini tenis dünyasına tanıtmaya başlayalı bir süre olmuştu... Şubat 2020'de 16 yaşındayken ilk ATP maçını Rio'da kazandı - hem de 3 saat 36 dakika süren bir maçta toprak üstadı Albert Ramos'a karşı. Ardından Avustralya Açık'ta elemelerden gelerek gördüğü ilk ana tablosu ve Fransa Açık'ta yükseldiği 3. tur -1992'den beri bunu başaran en genç isim olmuştu- 18 yaşındaki gencin doğru yolda olduğunu gösteriyordu. 2021 Amerika Açık'ta gösterdiği performans ise 2022'de yarattığı depremin bir öncüsü gibiydi.

İspanyol olması ve ilk şampiyonluklarını toprakta kazanması nedeniyle tenis takipçileri Carlitos'un favori zemininin toprak olduğu varsayımını yapıyordu. Halbuki Carlitos çok atak bir tenis oynuyordu. Oyununu birine benzetmesi gerekse kime benzeteceği sorusuna verdiği cevap netti: Roger Federer. Tıpkı Federer gibi iki kanattan da atak oynamayı seviyor, çıkması gerektiğinde de fileye çıkmaya çalışıyordu. Olağanüstü hızı hem çok iyi defans yapmasını hem de etkili atak için çabuk pozisyon almasını sağlıyordu. 2021 Amerika Açık'ın ilk iki turunda bu özelliklerini bolca gösterdiği maçlar oynadı. 3. turda dünya 3 numarası Stefano Tsitsipas karşısında ise yeni bir sınavla karşı karşıyaydı. İlk seti iki tenisçi paylaşmıştı; 3. sette de Tsitsipas 5-2 40-15'e kadar geldi. 3 set sayısı çevirip seti kazanan Alcaraz, o gün Grand Slam seviyesinde en iyi oyunculara karşı mental gücünün nerelere çıkabileceğine dair örnekler sunmaya başlamıştı. Final setinde de muazzam bir tie-break oynayarak o güne kadarki en büyük galibiyetini elde etti.

Sonraki turu da geçerek Açık Dönem'de Amerika Açık'ta çeyrek finale yükselen en genç erkek tenisçi olmayı başardı. Geldiği noktaya kendisi bile şaşırmıştı: "Burada çeyrek finale yükselebileceğimi düşünmüyordum. Bu haftaki maçlar çok fazla tecrübe kazandırdı. Olgunlaştığımı düşünüyorum. İlerisi için çok faydalı olacağına eminim." Yeteneği, gücü ve mental kapasitesi çok belliydi ama fiziksel olarak yeterli seviyeye henüz gelmemişti.

***

1 Nisan 2022, Miami. Senenin ikinci Masters turnuvası olan Miami'de çeyrek final günü. Kortta bambaşka bir Alcaraz vardı; aslında bu durum sene başından beri böyleydi. Avustralya Açık'ta ilk maçına çıkan Alcaraz'ı gören herkes şaşkına dönmüştü çünkü Carlitos iki ay öncesine göre daha iri gözüküyordu. 2005 model Nadal gibi kolsuz bir tişörtle çıkması bu değişimi daha gözle görülür hale getirmiş olabilirdi. Artan fiziksel gücü ve dayanıklılığı maçlarda da kendini göstermeye başladı. Şubat ayında Rio'da ilk ATP 500 kupasını Diego Schwartzman ve Matteo Berrettini'yi geçerek kazandığında artık bu sonuç normal karşılanıyordu. Indian Wells'te çok yakın giden bir maçta Nadal'a yarı finalde kaybetmişti.

Miami'de Cilic ve Tsitsipas'ı geçtikten sonra çeyrek finalde Miomir Kecmanovic'in karşısına çıktı. Belki de senenin en kaliteli maçını oynadılar ve Alcaraz final setini 7-6 kazanarak bir üst tura yükseldi. Maç sonrası galibiyet imzasını "Juanki x Eduardo" diye attı kameraya. Koçu Juan Carlos Ferrero, babasını beklenmedik bir şekilde kaybetmişti bir hafta önce. Carlitos da koçunun acısını paylaşıyordu izleyenlerin önünde. Bu ikilinin çok iyi anlaştığı en başından belliydi ama belli ki artık aile gibiydiler. Carlitos verdiği bir röportajda şöyle diyordu: "Juan Carlos hep 4 çocuğu olduğunu söylüyor. Ben de onlardan biriyim."

Juan Carlos Ferrero, Miami finalinden önceki gün sürpriz yaparak İspanya'dan Miami'ye uçtu; Carlitos da Ruud'u geçerek kazandığı ilk ATP Miami Masters şampiyonluğunu Juan Carlos'un babası Eduardo Ferrero'ya adadı. Senelerdir var olan bu uyumları Alcaraz'ın henüz 18 yaşında bu noktaya gelmesini sağlayan en önemli unsurlardandı.

***

7 Mayıs 2022, Madrid. Toprak sezonu başlar başlamaz gözler Alcaraz'ın üzerindeydi. Monte Carlo'da ilk turda yakın bir maçta kaybetmiş ama idolü Nadal'ın 12 kez kazandığı Barcelona Turnuvası'nda fırtına gibi esmişti. Toprakta yetişemediği top yok gibiydi ve en hızlı oyuncuları bile yavaş gösteren drop shot'u seyirciyi her seferinde şaşkına çeviriyordu. Muhteşem bir yarı final maçında Alex De Minaur'u, finalde de yakın arkadaşı Carreno Busta'yı geçerek senenin üçüncü şampiyonluğunu kazanmıştı.

Madrid'de ise bambaşka bir hikâye yazdı. Çeyrek finalde karşısında toprağın kralı vardı. Toprakta Nadal'ı yenmenin ne kadar zor olduğuna belki tenisi takip etmeyenler bile aşinadır. Alcaraz müthiş bir maç çıkararak Nadal'ı geçti. Maç sayısındaki hızı ve filedeki Nadal'ı geçişi idolünün gençliğini anımsatıyordu. Yarı finalde rakip Djokovic'ti. Carlitos "Her maça kazanabileceğimi düşünerek çıkıyorum" lafını öylesine söylemiyordu. Büyük maçlarda kritik puanları çelik gibi sinirlerle oynamasıyla bilinen Djokovic'in bileğini son sette 7-6 ile büktü ve tarihte Nadal ve Djokovic'i aynı toprak turnuvasında yenmeyi başaran ilk tenisçi oldu. Finalde Zverev'i yenerek kazandığı Madrid Masters şampiyonluğu sonrası Carlitos'un istatistikleri iyiden iyiye Nadal'ın 2005 sezonunu andırıyordu. 18 yaşında başladıkları sezonların o noktasında ikisi de 2 Masters, 2 de ATP 500 turnuvası kazanmıştı. Tabii Nadal o senenin devamında ilk Grand Slam'ini kazandı. Alcaraz için bir Slam zaferinin henüz erken olduğu düşünülüyordu.

***

11 Eylül 2022, New York City. Alcaraz Amerika Açık'a gelirken henüz bir slam zaferi için erken olduğu hissiyatı devam ediyordu. Fransa Açık'ta çeyrek finalde Zverev'e, Wimbledon'da ise senenin en iyi maçlarından birinde genç rakibi Sinner'e kaybetmişti. Beş set oynamanın yeni nesil için zorlukları konuşuluyordu her büyük turnuva öncesi. Alcaraz ise her şeye bir cevabının olduğunu göstermeye hazırdı. 4. turda 2014 şampiyonu Cilic'i beş sette geçti. Bir sonraki turda Jannik Sinner karşısında maç sayısı çevirdiği çeyrek final maçı Amerika Açık tarihinin en uzun ikinci maçı olarak geçti kayıtlara. Yarı finalde ise değişik bir meydan okuma vardı karşısında...

Ev sahibi Frances Tiafoe'ya olan seyirci desteği müthişti ama Alcaraz onu da beş sette geçmeyi başardı. Finalde Ruud'u geçip şampiyon olduğunda korttaki toplam süresi yaklaşık 24 saatti. Mental, teknik ve taktik kapasitesinin yanına fiziksel dayanıklılık eklenenince muazzam bir güce dönüşmüştü. Erkek tenisi tarihinin en genç 1 numarası olmak için daha kolay bir yol beklenemezdi zaten.

Alcaraz 2023'e de bomba gibi girecek gibi duruyor. Henüz 19 yaşında; geliştirebileceği birçok silahı, toparlayacağı tonla tecrübe ve örnek gösterilecek bir çalışma etiği var. Sinner, Musetti ve Rune gibi akranlarıyla oynadığı yüksek kalitedeki maçlar, yeni rekabetlerin de doğuşunu müjdeliyor. Sözün özü, erkekler tenisi yeni bir süper yıldız kazandı ve görünen o ki bayrak emin ellerde.

Socrates Dergi