Doğrular ve Yanlışlar

4 dk

Yüzmedeki stillerden söz açılmışken şimdi kayıt cihazını tecrübeli antrenör Erkan Mutlu'ya uzatıyoruz. Başlangıç noktamız da tarihin en büyük yüzücüsü...

ABD'de Michael Phelps ile çalıştınız. Phelps, dört stilde yüzebilen bir sporcu. Bu stillere nasıl çalışıyor, dördünü birden nasıl dengeliyor?

Bu tabii ki küçüklükten başlayan bir eğitim politikası. Phelps için ana program hep karışık stil üzerine yapılan antrenmanlardı. Dört branşta yüzüyorlar, bazı günler sadece karışık yüzüyorlar hatta bazen tüm hafta sadece karışık yüzdükleri bile oluyor. Ana branş, ana yardımcı branşlar ve geliştirilmesi gereken branşlar haftanın içerisinde farklı programlamalar yaparak, gün gün ayarlanıyor. Phelps, bir gün sadece kelebek yüzüyordu. Bir gün sırt ve kurbağalama yüzüyordu. Diğer gün sadece serbeste yöneliyor, bir sonraki gün tamamen kelebek ve serbeste çalışıyordu. Bunu devamlı değişen bir yapboz gibi düşünebiliriz.

Sporcunun yüzeceği stil en başta neye göre belirleniyor, tam olarak kaç yaşında netleşiyor?

Aslında bu konuda farklı çalışan antrenörler var. Ama genellikle şöyle: Küçük yaşlarda ilk önce temel branş, sırt branşı öğretilir. Arkasından kelebek ve kurbağalama branşı gelir. Ve antrenmanlar bu dört branşın üzerinde devam eder. Ama küçük yaşta tek branş seçilmez. Yani bunu yapan antrenörler de var ama bu sporcular ileriki yaşlarda hiçbir şekilde başarılı olamıyorlar. Çünkü sadece tek branş üzerinde çalıştıklarında kas grupları tek branş üzerinde gelişiyor. Çok daha kısa süreli ve dar alanda gelişiyorlar.

Bir sporcuyu bir branşa yönlendirirken nelere dikkat ediliyor?

Tabii ki antrenmanlarda her branşta geldiği süreye dikkat ediliyor. Süre tutup hangisinde daha hızlı gelebildiğini görüyorsunuz. Yarışlarda deniyorsunuz. Küçük yaşlarda zaten hemen herkes karışık yüzdürüyor sporcuyu. Orada karışıkla beraber diğer branşları da teker teker deniyorsunuz. Sporcunun da ilgi duyduğu branşlar oluyor.

Bir tekniği ve stili geliştirmek için sporcular özel olarak neler yapıyorlar? Mesela Bob Bowman ve Phelps el tekniklerini geliştirmek için özel çalışmalar yapıyorlardı…

İlk önce sporcunun o teknikte eksik olan tarafını saptamak gerekiyor. Yüzmede her bölüme göre teknik çalışmalar var. Bu teknik çalışmaları, bütün bir tekniğin parçalanmış şekli gibi düşünebiliriz. Parça parça o çalışmaları yaparak eksik yanlar geliştiriliyor. Bu çalışmalar herkese göre farklı tabii ki. Ama teknik çalışmanın pozitif yönleri de negatif yönleri de var. Bunları dikkatsiz uyguladığınız zaman bir tarafı geliştirmeye çalışırken o sporcunun tekniğinin başka bir tarafını kaybetmesine yol açabilirsiniz. O yüzden bilinçli takip edilmesi gereken bir süreç.

Bu teknik çalışmalar genellikle antrenman başında, ısınırken uygulanır. Ama Bob Bowman en çok şu yöntemi kullanırdı: Antrenman sonunda, artık sporcunun kulaç atacak hali kalmadığında teknik çalıştırırdı. Çünkü şöyle diyordu: Tekniği dinamik haldeyken uygulamıyorsun, teknik asıl sana yorgunken lazım. Yorgun olduğunda, yarışın sonunda vücudundaki bütün laktik asit patladığı zaman tekniğin seni herkesten daha ileri götürebilir.

Sporcu vücudunun yüzdüğü branşa göre şekillenmesi ne anlama geliyor?

Tüm branşlarda farklı kas grupları çalıştığı için fiziksel olarak gelişim de ona göre oluyor. O branşa yönelik, vücudun sahip olması gereken fiziki durum da var aslında. Örneğin; sırtçılar ve serbest stil yüzenler için çok uzun kollar istenir. Kurbağalama yüzenler daha kaslı olurlar. Serbest, sırt ve kelebek yüzenlerin gövdesinin çok daha uzun, bacaklarının daha kısa olması istenir. Ama kurbağalama yüzenlerde ayak daha önemlidir. Onlarda üst gövdenin daha kısa olması istenir çünkü üst gövdenin kurbağalama branşına etkinliği ayaklar kadar fazla değildir, ayaklar yüzde yetmiş beş etkindir. Örneğin Yuliya Efimova kurbağalama branşında uzmanlaşmış bir isim. Kuvveti kalçadan aldığı için kalçaları büyük. Bacakları çok kuvvetli. Üst gövde daha küçük ve dar. Tamamen 200 metre kurbağalama yüzmeye yönelik. Diğer taraftan Adam Peaty de üst gövdesi çok kuvvetli olmasına rağmen tamamen sprint'e yönelik bir sporcu. 50 metre, 100 metre yüzen sporcularda her yöne gelişim önemli ama özellikle kuvvet yönündeki gelişimin yüksek olması isteniyor.

Karışık yüzen sporcular için en kritik konulardan biri de dönüşlerdir herhalde, öyle değil mi?

önüşler, en ilgi çekici yönlerden biri aynı zamanda. Mesela, 2015 Dünya Su Sporları Şampiyonası'nda Ryan Lochte, kurbağalamadan serbest stile dönerken farklı bir dönüş tarzı getirmişti. 'Lochte Turn' diye adlandırıldı ama daha sonra o dönüş yasaklandı. Kurbağalamadan serbeste geçişte biraz vücudu sırtüstü, çapraz gibi yapıp o şekilde su altından devam ediyordu. Ya da sırttan kurbağaya dönüşte böyle hafif çapraz, değişik bir takla geçişi var. Oralarda çok diskalifiyeler oluyor tabii ki.

Ama iyi bir karışık sporcusu için en zorluk çıkaran konulardan biri de branşlar arası geçiş. Vücudunuz farklı düzende çalışıyor ve farklı hareketler yapıyor. Mesela kelebekte öne doğru çekiş yaparken birden sırtüstüne geçiyorsunuz ve tek tek kol yapmaya başlıyorsunuz. Bu geçişlerde sporcunun adaptasyonu çok zor. Apayrı bir kuvvet istiyor. Sırt yüzerken ve tek tek kolları kullanırken, birden çift kurbağaya dönüyorsunuz. Ya da kurbağa yüzerken birdenbire çift kol serbeste dönüyorsunuz. Sporcular ilk 15 metrelerde çok zorlanırlar bu geçişlerde. İlk 15'i çok iyi geçenler, iyi bir atak yapmış olurlar ve yarışı çok daha iyi yüzerler.

Phelps'in Sırrı

Phelps, su altı dönüşlerini çok iyi kullanıyordu. Karışık dönüşlerde sanki normal dönüş yapıyormuş gibiydi. Genellikle karışık yüzen sporcularda, en iyileri diğerlerinden ayıran temel nokta dönüşlerdir. Karışıkta hem el hem ayağın duvara değmesi gerekiyor. Kelebekten sırta dönüyorsun mesela, elin de değiyor ayağın da değiyor. Sırttan kurbağaya dönerken ise önce elinle değmek zorundasın, sonra ayağında geçiş yapıyorsun. Kurbağadan serbeste geçiş yaparken de el dönüşü… Bunları hızlı yapabilen, çok iyi bir karışık yüzücüsü ve dolayısıyla dünyanın sayılı sporcularından biri oluyor. P

Socrates Dergi