
Çılgınlık
2 dk
Mugello, motor sporlarının en istisnai ve özel pistlerinden biri. Elbette Valentino Rossi için de...
"Mugello için her yıl mutlaka özel bir kask tasarlarız. 'Yüz' adını verdiğimiz ise belki de Valentino’nun (Rossi) en meşhur kasklarındandı. Oysa birkaç gün öncesine kadar, o yarışta nasıl bir kask tasarımı yapacağımızı bilmiyorduk ve ben ona Mugello ile ilgili bir şeyler anlatsın diye sorular soruyordum. Yokuş aşağı inilen Casanova ve Savelli virajlarından bahsederken yüzünün aldığı şekli gösterdi. 'Dur, yüz ifadesini bir daha yap' dedim. Fotoğrafını çektim ve o yılki kaskımızı bulduk."
Valentino Rossi'nin maharetli kask tasarımcısı Aldo Drudi, 2008 yılında hazırladığı ve tepesinde Rossi'nin yüzü bulunan kaskı böyle anlatıyor. Çoğu yönüyle çılgın bir pist olan Mugello, Doktor'u dahi korkutabilecek özelliklere sahip. 2002-2008 sezonları arasında Mugello'da yedi kez kazanan İtalyan efsane, kariyerinin en özel anlarını burada yaşadı. 2010'da bir antrenman seansında bacağını kırdığında bile, ilk ve tek büyük sakatlığını ona hediye eden yine Mugello'ydu.
Motor sporları dünyasında piste, etaba ya da parkura saygı duymak hep telaffuz edilen bir gerçekliktir. Ne fazla ihtiyatlı olmalı ne de haddini aşan bir umarsızlıkla yarışmalısınız. Kendini diğerlerinden ayıran, biraz daha saygı isteyen yerler vardır. La Sarthe, Monaco, Indy, Isle of Man gibi isimlere sahip listede şüphesiz Mugello da yer alıyor. Sürücüler burada, sezonun en yüksek hızına çıkılan düzlüğün sonuna gelene kadar frenaj noktasını göremiyor. Yani iniş ve çıkışlarla, hızlı yön değişimleriyle dolu Mugello, en az pisti çevreleyen taraftarlar kadar çılgın.
MotoGP İtalya Grand Prix'si öncesi, İtalya'da motorlu testere satışları gözle görülür miktarda artar. Hayır, taraftarlar bir Rossi galibiyeti için kimseyi kurban etmezler. Onların derdi başkadır; ucuza aldıkları ikinci el ya da indirimdeki motorlu testerelerin bıçak kısmını çıkarır, yerine kendi yaptıkları huni misali egzozu takarlar. Artık ellerinde portatif bir MotoGP motoru vardır. Binlerce motorlu testere Mugello'da yanıp bitene kadar motosiklet sesi çıkarır. Alkol duvarını yerle bir eden çok sayıda İtalyan taraftar, sürekli bir uğultuyla Mugello'yu inletir. Üstüne bir de 'Rossi sarısı' meşaleler yakılır ve gündüz vakti Mugello sapsarı bir dumanla kaplanır. Geçtiğimiz yıl, Doktor'un kaskında yazan ve İtalyancada ‘sarı’ anlamına gelen 'giallo' ile Mugello birleşip 'Mugiallo' hâlini almıştı. Aslında pist, uzun yıllardır böyleydi. Sadece isim yeni bulunmuştu. 'Mugiallo' kaskıyla geçtiğimiz yıl gayet hızlı görünen Rossi, motor arızasıyla yarışa veda etti. Sarı dumanlara Yamaha'sının beyaz dumanları karıştı, tifosi (taraftar) bir kez daha pistten buruk ayrıldı.
Tüm bu fanatizme ve taraftar akınına rağmen Mugello, 2008'den beri bir Valentino Rossi galibiyetine hasret. O yıl aynı zamanda prömiyer sınıfta bir İtalyan sürücünün kazandığı son İtalya Grand Prix'siydi. Bağıra çağıra milli marşlarını söylemek isteyen İtalyanlar dokuz yıldır üzgün; çünkü MotoGP artık İspanyolların kalesi ve Mugello işgal altındaki takvimde bir istisna değil.
İspanyol sürücüler burada kazanmaya devam ediyor ancak güvenlik endişelerinden dolayı taraftarları Mugello'ya gelemiyor. Zira Rossi ya da Ducati destekçisi değilseniz, Mugello'da azınlıktasınız demektir. Ancak Mugello'nun farklı olanı pek kabul etmeyen bu yapısına rağmen, motor sporlarını sevenlerin yolu bir gün mutlaka bu çılgın yarıştan geçmeli. Kim bilir, belki de motorlu testere sesini kulaklarınızı kapatmadan dinleyebilir ve bet sesli İtalyanlar ile birlikte milli marşlarına eşlik etme şansına erişebilirsiniz.