Başı Omuzlarının Üstünde

Wembanyama çok özel ve sıradışı bir oyuncu. Normalde oynadığı pozisyon 3 numara. Hatta bazen 2 numaradan da süre alıyor zira boyuna göre topu çok iyi yere vurabiliyor, çok da iyi şut atıyor. Şu an 2,20 ama bir-iki santim daha uzar, yaşı küçük. Onunla birlikte basketbolda çok değişik bir vizyon açılımı olacak. Çocuk zaten parlak, NBA de bu oyuncuları hep çok iyi parlatır. Eğer bir sakatlık geçirmezse, bir kaza bela olmazsa büyük ihtimalle bundan sonraki dönemin mega yıldızı ve yüzü olacak.

Fransızların bu karakterle ilgili, olgunlaşmayla ilgili bir lafı vardır: "Başı omuzlarının üstünde" derler. Yani karakteri oturmuş, karakterli bir insan olmuş anlamında kullanırlar bu deyimi. Bu, Victor için çok büyük bir artı. Şimdiden bu tanım yapılıyor onun için. Gözlemlediğim kadarıyla da böyle gerçekten. Ayrıca hem ailesi hem de menajeri bu konulara kafa yoran kişiler. EuroLeague'de, Asvel'de oynasa bugünkü takımında aldığı süreyi vermezlerdi ona. Bu kadar sorumluluk filan da alamazdı asla.

Dışarıdan bakınca psikolojik olarak güçlü bir çocuk olduğunu görüyorsun. Mesela şöyle bir örnek vereyim; son zamanlarda bazı maçlarda çok süre aldı. Bu kadar süre alınca da tabii "Bu kadar oynamasına, sahaya çıkmasına gerek yok aslında" gibi yorumlar yapılmaya başladı. 1 numaradan seçilmesi bekleniyor, sakatlanabilir diye düşünüyorlar. Ortada bir endişe var ama çocuk oynamak istiyor. Bak, bugün hangi tarihteyiz? Kasım 2022. Wembanyama bugün oynamayı bıraksa yine ilk sıradan seçilir. Ama her maçı oynamak istiyormuş çocuk.

NBA'e gidince ne yapacak? Gerçi benim bir tereddüdüm yok. Hatta belki de daha iyi olacak çünkü Avrupa basketbolunda takımlar savunmada ortayı daha iyi kapatıyor, daha sıkı uygulamalar var. İkili sıkıştırmalar, tam saha baskılar, illegal savunmalar… Orada nasıl tutacaklar? Çok zor. Kısayla mı tutacaksın, uzunla mı? İlk başlarda fiziksel anlamda bir zorluk çekebilir belki ama NBA'de o konuyu illaki hallediyorlar. Toni Kukoc da kürdan gibiydi ama bir senede ikiye katladılar adamı. Bu çocuk için de aynısı olabilir. Şutu ve çembere gidişleri çok iyi. İlk adımı da o boyda birine göre çok iyi durumda.

Kilo problemini hallederse zaten Dirk Nowitzki'nin üst sürümü gibi olacak. Nowitzki'yle aralarında bir benzerlik var çünkü ikisi de rahat rahat perimetrenin gerisinde top alabiliyor. Şutu da var. Şut konusunda o kadar rahat ki alçak posta gitmeye filan gerek duymuyor. Zaman zaman oynuyor ama esas ağırlık dış şuttan yana. Nowitzki de çok farklı kombinasyonlarla çembere gidebilen bir oyuncuydu ama oyununun yüzde 70'i dış şuttu. Ama aralarında bir fark var; Victor yaklaşık 13 santim daha uzun ve henüz 18 yaşında.

Geçmişte NBA'e giden bazı oyuncularla çok gençlerken çalışmıştım. (Nando) De Colo mesela... Ama o ilk günden combo guard olacaktı zaten. (Kevin) Seraphin... Maksimum 4 numaradan süre alacaktı ki öyle oldu. Victor'a bakınca pozisyon olarak 2-3 gibi görüyorum ama 2,20 boyunda birinden bahsediyoruz. İsterse 5 numaradan süre alır isterse 1'den. Böyle bir yetenek belki de daha önce hiç gelmedi. NBA'e gidince daha net göreceğiz ama bu kadar şeyi bir arada yapan biri…

En son maçına baktım; 30 sayı, 15 ribaund, üç blok, iki top çalma... 2004 doğumlu bu çocuk. Ben Michael Jordan'ın North Carolina'sını hatırlarım. Böyle bir hegemonya yoktu ortada. Larry Bird'de veya Magic Johnson'da da yoktu. Ne bileyim, Kareem Abdul-Jabbar'da da olmadı böyle bir şey. Bu çocuk 18 yaşında Fransa Ligi'ni domine etmiş durumda. Çağ atlatacak basketbola.