Yeni Hayat

5 dk

Alex Abrines, İspanya’da geçirdiği yılların ardından artık NBA’de boy gösterecek. Genç yıldız, gelecek planlarını ve beklentilerini anlattı.

Bu sezon ilk kez NBA’de mücadele edeceksiniz. Nasıl hissediyorsunuz?

Oklahoma City Thunder organizasyonunun bir parçası olmak harika. Şu ana kadar her şey mükemmel diyebilirim, bir rüyanın gerçeğe dönüşmesi gibi…

Russell Westbrook ve Victor Oladipo gibi isimlerle aynı takımdasınız. Parkeyi paylaşmak için sabırsızlandığınız kim var?

Öyle bir ayrım yapmıyorum açıkçası. Burası NBA ve en iyi oyuncular bu ligde ter döküyor. Hepsinden öğreneceğim çok şey var. Takımım da bana nerede ihtiyaç duyarsa o noktalarda arkadaşlarıma yardım etmeye çalışacağım.

Avrupa’da Russell Westbrook ile kıyaslayabileceğiniz biri var mı?

Hayır, o tarz bir kıyasa girmem mümkün değil. Avrupa’da onun kadar hızlı ve patlayıcı bir oyuncu yok. Tek bir kişi bile sayamam ki bu tip bir basketbol oynuyor olsun. O harika bir oyuncu, NBA’in de en iyilerinden biri zaten.

Çaylak sezonunuzdan beklentilerinizi öğrenebilir miyiz?

İlk sezonumun zor geçeceğini biliyorum. Avrupa’daki basketbol ile NBA’de oynanan arasında bariz farklar var. Tek bildiğim; sınırlarımı sonuna kadar zorlayacağım. Belki sezon başında istediğim süreleri alamayabilirim ama tüm yıl boyunca sıkı çalışıp önemli dakikalarda sahada olabilmeye ve takımıma yardım etmeye gayret göstereceğim.

Oklahoma City hakkındaki ilk izlenimleriniz neler?

Barselona’dan çok farklı bir şehir. Benim karakter olarak sakin bir yapım var, bu yüzden Oklahoma City bana uygun. Yaşam tarzının farklı olması ilk günlerde biraz kafamı karıştırdı. Burada her yere arabayla gitmeniz gerek, oysa Barselona’da çoğu yere yürüyebilir ya da metro kullanabilirsiniz. İspanya’yı elbette özlüyorum ama burası da çok güzel ve harika insanlara sahip bir şehir.

NBA’de uzun yıllardır forma giyen Gasol Kardeşler, Jose Calderon ya da Ricky Rubio gibi tecrübeli İspanyol oyunculardan tavsiyeler aldınız mı hiç? NBA hakkında size neler söylediler?

Yaz aylarında milli takımdayken onlarla sürekli bu konuyu konuştum. Tamamen farklı bir basketbolun beni beklediğini ama bir kere alıştıktan sonra her şeyin muhteşem olduğunu söylediler. Westbrook ve Oladipo gibi isimlerin paslarıyla üç sayı çizgisinin gerisinde boş şutlar bulacağımı düşünüyorum. Bana da o anlar geldiğinde hazır olacak kadar sıkı çalışmak düşüyor.

NBA’e gidemeyeceğinize dair herhangi bir şüphe oluşmuş muydu içinizde?

Hayır ama şöyle; bu benim için zor bir karardı çünkü değişimi seven biri değilim. İspanya’nın güneyindeki Malaga’da geçirdiğim iki yılın ardından Barselona’ya gitmiştim mesela, o bile kolay bir karar değildi. Elbette bu kez çok daha büyük bir değişimle baş başayım. Zaten draft edildikten ancak üç sene sonra NBA’e geliş kararı alabilmem de bununla ilgili. Ama sonuç olarak, artık buradayım ve oldukça mutluyum.

Barcelona’daki en iyi anınız neydi?

Kesinlikle, ikinci sezonumdaki İspanya şampiyonluğu. İnanılmazdı. Madrid o kadar iyi oynuyordu ki kimse kazanmamızı beklemiyordu. Çılgınca bir durumdu ve çok sevinmiştik.

Barcelona’nın, yeni formatıyla EuroLeague’de bu sezon neler yapabileceğini düşünüyorsunuz?

Harika bir takım kurduklarına inanıyorum. Bence her zaman olduğu gibi, bu yıl da sonuna kadar gitme şansına sahipler. Zaten Barcelona’da, sadece kazanmak için takım kurarsınız. Başka bir ihtimaliniz yoktur. Ama dediğiniz gibi; EuroLeague bu yıl daha zorlu olacak. Fenerbahçe gibi müthiş takımlar var ve rakiplerine göre daha büyük bütçelere sahipler. Bu yüzden, hesapların biraz karışık olduğunu söyleyebilirim.

Socrates Dergi