
Yeni Nesil
3 dk
21 yaşındaki bir Güney Koreli, Hyeon Chung'un çocukken yaşadığı ileri seviye bir göz bozukluğu; bugün Novak Djokovic karşısında aldığı galibiyetle sonuçlandı. Nasıl mı?
Mucizeler çok sık gerçekleşmez. Bundan bir sene önce Roger Federer, tenise altı aylık bir sakatlık arası verdikten hemen sonra Avustralya Açık’ı kazanmış, muazzam kariyerinde bile mucize addedilebilecek bir zafere imzasını koymuştu. Filmi bir yıl ileri sardığımızda bir başka dev, Novak Djokovic de benzer şartlarda Melbourne’e geldi. Amacını 2017’de yaşananın benzerini tekrarlamak olarak açıklamıyordu ama onu tanıyan herkes kafasından geçenleri tahmin edebilirdi. Ancak Novak’ın mucize arayışı, kendisi dâhil hiç kimsenin tahmin etmediği bir yerde sona erdi.
Bu durumun müsebbibi, onu bir idol olarak gören 21’lik Hyeon Chung’dan başkası değildi. İlginç bir öyküsü olan Güney Koreli, çocukken yaşadığı ileri seviye göz bozukluğuna iyi geleceği düşünülerek doktor tavsiyesiyle korta çıkmıştı. Beklenen olmuş ve topa odaklanmak, zayıf görüşünü berrak bir seviyeye çekmişti. Beklenmeyen ise tedavi amaçlı başladığı sporda başaracaklarıydı.
Genç oyuncu -o rahatsızlıktan kendisine miras kalan gözlükleriyle- geçen yıl sonunda ilk kez düzenlenen ATP NextGen Finalleri’ni (21 yaş ve altındaki oyuncuların sezon finali) kazanmış ve bir süredir yarattığı ilginin hakkını vermişti. Yine de kimse Avustralya Açık’ta Novak Djokovic’i mağlup edebilmesini ve bunu yaparken çıktığı müthiş seviyeyi tahayyül edemezdi. Üstelik bu satırlar yazılırken de serüveni hâlâ devam ediyordu…
Yaşattığı tüm sürprizlere rağmen, Melbourne’de Hyeon Chung’un başından geçenleri bir mucize olarak değerlendirmek ona haksızlık olur. Zira çok küçük yaştan başlayarak Djokovic’in sert oyununu modellemesi, kendine koyduğu büyük hedeflerin bir kanıtıydı. Tenisinin zirve noktasına Avustralya Açık dördüncü turunda Nole karşısında çıkması da kaderin bir cilvesi oldu. Tıpkı 2001 Wimbledon dördüncü turunda kendi idolü Pete Sampras’ı yenen Roger Federer gibi, belki Hyeon Chung için de büyüklüğün yolu bu tesadüften geçiyordur.