Yeni Umut

5 dk

Yıllardır birçok futbolcuya ‘Yeni Cruyff’ deniliyor.Ancak bu tabir, şimdilerde bir Formula 1 yıldızı için kullanılıyor. Max ile tanışın.

“Öğrenmek için hiçbir zaman fazla yaşlı değilsiniz, bu hafta bunu tekrar öğrendim.”

Johan Cruyff’un De Telegraaf’a yazdığı 3 Mart 2016 tarihli yazı, bu cümleyle başlıyor. Hollanda’nın çıkardığı en büyük spor adamına bu cümleleri yazdıran ise 18 yaşındaki Max Verstappen. Formula 1’e uzanan basamakları üçer üçer, hem de sendelemeden çıkan Max, Barcelona Grand Prix’si testlerinde Cruyff’u konuk etti. O zaman henüz Formula 1’in en genç yarış galibi değildi Max, yine de şu an eriştiği yerin birkaç seviye altında dahi heyecan vericiydi. Normal bir pilotun hayatında en az iki yıl sürecek eşikleri altı ayda bir geçerek zirveye çıkan ve ehliyetini bir Formula 1 Süper Lisansı’ndan sonra alan Verstappen’in gerçeklik tanımı, biz fanilerden epey farklı. Cruyff, Max’ın sihrini çok sade ve basit bir gözlemle, şöyle anlatıyor:

“F1’de bir pilot, takımının seviyesini yakalamak zorunda. Takımın araçtaki uzantısısınız. Max’in bununla nasıl başa çıktığını görmek ilginç. Bana Rinus Michels’i hatırlatıyor; benimle iki çift laf etmek istediği zamanı. Maç sırasında takımı gözlemleyip iyi gittiğini düşündüğüm şeyleri ona söylememi istiyordu. O zamanlar takımın en genci bendim ama bunu sadece benden istemişti. Eğer takımla ya da hocayla o bağı kurarsanız birlikte yeni sınırlar inşa edebilirsiniz.”

Max’ı özel yapan tam olarak bu. Motor sporları dünyası, baba oğul yarışçılara özel bir haber değeri biçtiğinden Max’ı çok uzak olmayan karting günlerinden beri yakından takip ediyor. Verstappen’in ileride bir efsane olacağını söyleyen ilk kişi değildi Cruyff. Son da olmayacak. Yıllar içinde Verstappen rekorları kırmaya devam ederken binlerce “Max’ın sırrı ne?” konulu analiz yazısı ortaya çıkacak. Ama onun hakkındaki en ayakları yere basan övgü ve en doğru tespit bu sporun içinden olmayan Cruyff’a ait. Senna’yı da, Schumacher’i de özel yapan; bulundukları şartlara göre en iyisini çıkarmaları değil, oyunun kurallarını kendilerinin koymalarıydı.

Cruyff’un son kez kameralar önünde olduğu o günden 20 gün sonra Verstappen, Barcelona’nın şampiyon olduğu gün, Barcelona’da kariyerinin ilk Formula 1 Grand Prix’sini kazandı. Podyum röportajlarını yapan ünlü tenor Placido Domingo, Barcelona’nın La Liga şampiyonluğunu tebrik ettiğinde herkes onu epey alakasız buldu. Belki Domingo’nun üzerinden de olsa Hollanda sporunda görünmez, sessiz bir bayrak teslimi yaşandı. De Telegraaf yazarı Frank Woestenburg, Hollanda’daki Max Verstappen etkisini CNN’e şu cümlelerle anlatıyor:

“Her erkek çocuğu için Johan Cruyff bir kahraman. Birçok küçük çocuk içinse Max Verstappen yeni kahraman. Ondan beklenenler ve ülkesindeki etkisi arşa değmiş durumda, böyle bakarsak o aslında yeni Cruyff. Ondan bahsederken soyadını kullanmanıza gerek yok, Max dendiği zaman herkesin aklına o geliyor.”

Tüm bunların ışığında, Max’ın örnek bir sporcu olduğunu düşünebilirsiniz. Eğer motor sporlarını yakından takip ediyorsanız, bu endişe verici bir düşünce olurdu. Pragmatizmin ve aslında endüstrinin spor dünyasındaki en büyük tezahürü olan Formula 1’de podyumun en üst basamağına naiflik ve pozitif düşüncelerden ibaret bir karakterle çıkamazsınız. Gerektiği zaman acımasız, faydacı ve duygusuz olmanız gerekir. Eğer tüm bu analitik karakteri tutkulu bir yapıya oturtursanız, elde ettiğiniz şey kazanan formülü oluşturabilir.

Max’ın genç, güler yüzlü ve sakin kişiliği sizi yanıltmasın. O kendi Jekyll ve Hyde’ı arasında hızla geçiş yapabilen bir pilot. Ve bunda aslında öfke kontrolüyle meşhur olmayan babası Jos’un payı da büyük.

“Küçük bir çocukken her şeyi öğrenmesi için onunla saatler geçirdim. Yaptığı her geçiş ya da hata üzerine oturup konuştuk. Bağırıp çağırmadım, bunun yerine konuşarak bunları ona açıkladım. Yaşına göre hızlı olması bence bu yüzden” diyor gururlu baba.

Max Verstappen’in 20 yıl sürecek bir kariyeri olabilir. 18 yaşında yaptıklarına bakınca korkutucu görünse de sporun geleceği seviyeyi görmek açısından ufuk açıcı. Artık aramızda olmayan bir Hollandalı efsanenin dediği gibi; öğrenmek için hiçbir zaman fazla yaşlı değilsiniz ve kazanmak için de hiçbir zaman fazla genç olamazsınız.

Socrates Dergi