Yükselen Değer

“12 yıl önce Mallorca’da evli bir çift yanıma geldi. ‘Merhaba Sayın Başkan, bu dokuz yaşındaki oğlumuz Marco, bir gün Real Madrid için oynayacak’ dediler.”

Real Madrid Başkanı Florentino Perez, Marco Asensio’nun imza törenine bu sözlerle başlıyordu. 12 yıl önce Mallorca’nın Puerta Portals limanında yatıyla demirlemişken orada yaşamakta olan bir aile ile karşılaşmıştı. O esnada Hollandalı annesi ve İspanyol babasıyla yürüyüş yapan Marco’nun Real Madrid’le yolu da ilk kez orada kesişmişti.

Futbola aşırı düşkün anne Maria Gertruida, oğlunun adını ülkesinin futbol efsanelerinden Marco van Basten’den esinlenerek koymuştu, onun gibi büyük bir futbolcu olmasını istiyordu. 2011 yılında kanserden hayatını kaybetti ve oğlunun dünya futboluna damga vurmaya başladığı Real Madrid günlerini göremedi. Ancak Marco, annesinin hâlâ onu takip edip başarılarını hissettiğinden emin ve attığı her golü onu adamaya devam ediyor.

Real Mallorca altyapısının başındaki Jose Luis Oltra ise Marco’yu keşfeden ve onu bugünlere hazırlayan ilk isim. Oltra, öğrencisini şu sözlerle tanımlıyor: “Top Marco’ya geldiğinde diğer çocukların hiçbiri topu ondan alamazdı, sahada ne yapmak isterse hepsini yapmanın bir yolunu mutlaka bulurdu. O, daha önce tanıklık etmediğim kadar büyük bir potansiyel. Sonsuz bir özgüveni var ve onu 30 saniye dahi izleseniz bunun içi boş bir özgüven olmadığını ispatlar.”

2014 yılında 3,7 milyon Euro’ya Mallorca’dan Real Madrid’e transfer olan Asensio’yu İspanyol devine getiren süreç ise tesadüflerle dolu. Genç yıldız, 2012 yılında ismini ilk duyurduğunda Premier Lig temsilcilerinin dikkatini çekiyor ancak o dönem anlaşma sağlanamıyor. Daha da ilginci, kısa bir süre sonra Barcelona’nın o dönemki sportif direktörü Andoni Zubizeretta, Asensio’nun transferi için görüş bildiriyor. Ancak Barcelona’nın bu transferi ağırdan alması şansın bir kez daha Real Madrid’e gülmesini sağlıyor. Zira o günlerde, Asensio’nun ileride neler yapabileceğinin fazlasıyla farkında olan Mallorca’lı sıkı bir futbolsever, Florentino Perez’i arayarak bu transferi bitirmesi gerektiğini söylüyor. Aynı zamanda fanatik Real Madrid’li olan bu taraftar; tarihin en büyük tenisçilerinden, 15 kez Grand Slam şampiyonu Rafael Nadal’dan başkası değil. Asensio’nun da bugünlerde gülerek doğruladığı bu gelişmenin sonrası ise gerçek bir peri masalı...

Milli takım antrenörü Vicente del Bosque tarafından İspanya’nın son 10 yılda çıkardığı en büyük yetenek olarak gösterilen Asensio, Real Madrid formasıyla çıktığı ilk maçta, UEFA Süper Kupa maçının hemen başında, 30 metreden çıkardığı füzeyle ağları sarsmayı başardı. Bu, sadece bir sene içinde imzası hâline gelecek golün bir ön gösterimiydi. Ardından La Liga’da çıktığı ilk maçta Real Soceidad’a, Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk maçında Legia Varşova’ya yine harika goller attı ve onu rotasyonda James Rodriguez’in önüne yerleştiren Zinedine Zidane’ın haklılığını kanıtladı.

Üstelik şov, daha yeni başlıyordu; İspanya Kral Kupası’nda ve Juventus’a karşı Şampiyonlar Ligi Finali’nde attığı golleri bu sezonun başındaki İspanya Süper Kupası maçları takip etti. Üç gün arayla Barcelona kalecisi Marc-Andre Ter Stegen’i futboldan soğutan iki füzeyle rüştünü iyiden iyiye ispat eden Asensio’nun yükselişinin ardından, kimileri onu geleceğin Ballon d’Or sahibi olarak göstermeye başladı bile. Ancak onun -şimdilik- tek derdi, imza töreninde gözyaşlarını tutamadığı hayallerinin takımında Cristiano Ronaldo sonrası döneme damga vurabilmek...

Bayrağını taşımaya aday olduğu ismin tarihin en büyüklerinden biri olduğunu düşünürsek, tüm bu görkemli girişe ve muazzam yeteneğine rağmen omuzlarındaki ağırlık çok büyük. Ancak bu bayrak değişimini biri yapacaksa şu an ondan daha iyi bir aday yok gibi görünüyor.