Zamansız

1951’in 26 Ekim günü Madison Square Garden tribünleri hıncahınç doluydu. Orada olmayı başaramayan şanssız çoğunluk ise boks tarihine geçecek bir maçı kaçıracaktı. Joe Louis ve Rocky Marciano arasındaki kapışma, belki bir unvan maçı değildi ama o yıllarda ‘tarihin en büyüğü’ olarak anılan Louis’i ringlerde son kez izlemek anlamına gelebilirdi. Aslında Louis üç sene önce, dünya ağır sıklet boks şampiyonu unvanı ve 12 yıllık bir yenilmezlik serisiyle zirvede bırakmıştı ancak düştüğü finansal darboğaz onu emeklilik günlerinde yeniden dövüşmeye mecbur etti.

Bu, Marciano için kahramanıyla karşılaşma fırsatıydı. 27 yaşında, emin adımlarla dünya şampiyonluğuna doğru ilerliyordu. Nitekim kendisinden 10 yaş büyük efsanevi rakibine de hiç şans tanımayacak, sekizinci rauntta güçlü bir sol kroşeyle onu yere serip, kariyerini bu kez tam anlamıyla sonlandıracaktı. Marciano, maç sonunda nemli gözlerle “Bu gece yaptığımdan hiç keyif almadım” diyecekti. Tıpkı onun da söylediği gibi; eğer bu maç 10 sene önce yapılsa her şey bambaşka olabilirdi.

İki ağır sıklet efsanesinin, bu ‘zamansız’ karşılaşmasının üzerinden tam 65 sene geçti ve geride kalan yıllarda tarih birçok kez tekerrür etti. Tıpkı Larry Holmes’un Muhammed Ali’ye, Evander Holyfield’ın George Foreman’a yaptıkları gibi... Gençlik ve güç, sık sık tecrübeye üstünlük sağladı. Birçok büyük şampiyon, bu mağlubiyetlerin ardından eldivenlerini astı ve bir daha hiç ringe çıkmadı. Bazıları ise hiçbir zaman eski günlerine dönemeyip sıradanlaştı.

Kısa bir süre sonra aynı senaryonun bilmem kaçıncı tekrar gösterimini izleme ihtimalimiz hiç de az değil. Çünkü son yılların en ilgi uyandıran dövüşçülerinden birisi olan 27 yaşındaki Anthony Joshua, tarihin en iyilerinden Wladimir Klitschko’yla karşı karşıya gelecek. Klitschko, 2015’te tüm kemerlerini Tyson Fury’ye kaybettiği unvan maçından beri tam 17 aydır ringe adım atmadı. Fury’yle yapmak için anlaşmış oldukları rövanş ise rakibinin yaşadığı kişisel sıkıntılar nedeniyle hiç gerçekleşmedi. Birçoklarına göre, Joshua’ya karşı son kez ringe çıkacak ve boks hayatını üç farklı ağır sıklet kemeriyle (Joshua’nın taşıdığı IBF, boşta olan WBA ve IBO) sonlandırmaya çalışacak.

Anthony Joshua cephesinde ise işler biraz daha farklı. 2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda altın madalyayı boynuna geçirdikten yaklaşık bir sene sonra profesyonel olan İngiliz boksör, 2016’da da IBF ağır sıklet dünya şampiyonluğu kemerini taşımaya başlamıştı. Şu ana kadar Dominic Breazeale, Dillian Whyte ve Charles Martin (IBF unvan maçı) gibi isimleri yenmiş olsa da hâlâ gerçek potansiyelini gösterecek seviyede bir dövüşe çıkmış değil. Yani 18 maçının tamamını nakavtla kazanırken bile tam anlamıyla test edildiğini söylemek doğru olmaz. Deontay Wilder’la birlikte önümüzdeki yıllarda ağır sıklet klasmanını domine etmesi beklenen Joshua, Klitschko karşısında kendini bu kez en üst seviyede kanıtlama şansı bulacak.

Boks dünyasının tüm spot ışıkları şimdiden Wembley Arena’ya dönmüş durumda ve 80 bin biletin tamamı çoktan satıldı. Wladimir Klitschko da maç öncesi basın toplantısında, “Kaç 29 Nisan’ım kaldı ki? Zaten bu dövüş esnasında 41 yaşında olacağım” açıklamasını yaparak hissettiklerini açıkça dışa vurdu. Bu, çok görkemli bir boks kariyerinin son büyük maçı olabilir. Yine de ona göre yaş, o ringe çıkıldığı anda sadece basit bir sayıdan ibaret olacak. Ve işte bu yüzden, bir buçuk sene önce Tyson Fury karşısında olduğundan çok daha iyi olmayı umut ediyor. Dileği, 30 Nisan sabahı uyandığında Joe Louis, Muhammed Ali, George Foreman ve niceleriyle aynı kaderi paylaşmıyor olmak...