
"Doğurmak istedim, doğurdum"
5 dk
Doğurmak mı, doğurmamak mı? Kadın sporcuların karşılaştığı bu ikilemi, doğurmak için voleybolu bırakan Burcu Hakyemez Dal ile anne olup voleybola dönen Neslihan Demir tartıştı.
Genelde böyle bir sporda anne olmanın spora veda etmek anlamına geldiği söylenir. Sen kariyerinin zirve noktasında, hatta Avrupa’da oynadığın ve üzerinde büyük baskının olduğu bir dönemde hamile kaldın. Bunu öğrendiğinde neler hissettin ve doğurma kararını nasıl aldın?
Hamile kaldığımı, sanırım 2007’de olimpiyat elemeleri için milli takım kampındayken öğrendim. Tenerife ile yaptığım kontratta, bu durumda bir sene ara verebilmemi sağlayan bir madde vardı. Hamilelik, sezon başladıktan sonraki zamanlara denk gelmişti ama böyle bir imkânım varken neden kullanmayayım dedim ve Zeynep’i doğurmaya karar verdim.
O dönemki eşin bu konuda fikrini beyan etti mi?
Şu an çok hatırlamıyorum ama kararıma destek verdi. Bu, bizim gibi sporcular için bir seçim; ya kariyerinin başında bir risk alacaksın ya da kariyerin bittikten sonra, 35 gibi yaşlarda doğurmaya karar vereceksin. Kariyerimin başında çocuk yapmak bana daha mantıklı geldi; çünkü çok daha çabuk toparlayabileceğimi ve genç olduğum için daha rahat üstesinden gelebileceğimi düşündüm. 35 yaşından sonra anne olma fikrini zor buluyordum.
“Kariyerimin başında risk aldım” diyorsun, peki bu kararı aldığında eski performansına dönemeyeceğini hiç düşündün mü?
Öyle bir şey olmadı çünkü hamilelik ve doğum yapmak, büyütüldüğü kadar zor bir durum değil. Ben dört aylık hamileyken Şampiyonlar Ligi maçına çıktım ve bu, oyunumu etkilemedi. O maçın en iyi oyuncusu seçildim ki son maçım da oydu. İlk dört ay zaten antrenmanlar ve maçlarla geçti, doktorumun da buna onay vermesi beni rahatlattı. Sonraki beş ay da hamilelik normal sürecinde ilerledi ve normal doğumla Zeynep’i dünyaya getirdim. Hastaneden eve geldiğimde sadece dört kilo fazlam vardı. Zeynep’in doğumundan 40 gün sonra çok ağır olmasa da antrenmanlara başladım. O yüzden kafamda soru işareti yoktu. Sonuçta, sadece altı ay bırakıyorsun ve bu bana alınabilecek bir risk gibi geldi. Geçirebileceğiniz ağır bir sakatlığın dönüşü bile bundan daha fazla zaman alabiliyor.
Hâlâ profesyonel bir oyuncusun ve sezon içinde kızınla çok fazla zaman geçiremiyorsun. İlişkinizi nasıl etkiliyor?
Zeynep her zaman çok anlayışlıydı. Daha bir yaşındayken bile antrenmana gidiyordum ve ona neden antrenmana gittiğimi açıklıyordum. Asla o ağlamasın diye ona görünmeden evden çıkmaya çalışmadım. Zaten birkaç gün bunu tekrarlayınca, o da benim geri geleceğimi anladı. Kendi aramızda bir güven bağı kuruldu bu şekilde. Okula başladıktan sonraki dönem çok daha zordu. Belirli saatlerde yatmak ve kalkmak zorundaydı, gündüz de okul olduğu için fazla görüşemiyorduk. O dönemde biraz zorlandık ama o da artık rayına oturdu. Sadece benim çok yorulmamdan şikayetçi. “Bu kadar antrenman mı olur?” diyor.
Peki, kariyerin devam ederken ikinci çocuğu düşünüyor musun?
Şu an olmaz herhalde ama kariyerim bittikten sonra olabilir. Bir çocuk daha neden olmasın?
“Çocuk da yaparım, kariyer de” reklam sloganı vardı bir ara. Sen ikisini de yapmış birisin, ikisi arasında bir seçim yapmak gerekiyor mu?
Başta annem ve babam olmak üzere yanımdaki insanlar çok destek verdiler, gözüm hiç arkada kalmadı. “Çocuk da yaparım, kariyer de” gibi bir hırsım da olmadı, çocuk yapmayı istiyordum ve sonuçlarını göze alarak böyle bir yola girdim. Dediğim gibi, ekibim çok sağlamdı.
2007 Avrupa Şampiyonası’nda Türkiye 10. olmuştu. Sizin o turnuvadaki performans düşüklüğünüzü buna bağlayabilir miyiz?
Hamile olduğumu bilmiyordum o zamanlar, altıncı haftada öğrenmiştim. Ondan önce kulüp maçlarına da çıkmıştım ve hayatımda en enerjik olduğum dönemdi o günler. Dizlerimde daha önceden hissettiğim ağrıları bile hissetmiyordum ve neden ağrım olmadığını merak ediyordum. İyi çalışmaya filan yoruyordum bunu. Normalde antrenman sonrası koltuktan kalkamam ama o dönem yorgunluk hissetmiyordum. Buna bağlayamam yani.
Bireysel sporlarda hamilelik, sporcunun kendisiyle ilgili bir karar ama sen bir takımın parçasıydın. Kararını verirken onları da düşündün mü ve bu seni zorladı mı? Sonuçta o dönemde milli takımda da forma giyiyordun.
Tabii ki insan bunu düşünüyor ama çocuk sahibi olabilmek kutsal bir şey. Böyle bir şans varken insan bunları çok fazla göz önüne alamıyor. Milli takımın başında o dönem Alessandro Chiappini vardı, hamile olduğumu söylediğimde benden bile çok sevinmişti. Böyle tepkiler alınca bu size cesaret veriyor ve “Yaparım ben bunu” diyorsunuz.