Veliaht

— Milletler Topluluğu gezilerini Prenses Elizabeth'e bırakmak daha iyi olabilir diye düşünüyorum. Ne dersin?

— Altından kalkabilecek mi?

— Evet, sanırım. Zaten onu yavaş yavaş alıştırmaya başlamalıyız, değil mi?

— Öyle mi?

— Bir gözümüz gelecekte olmalı. Uzak gelecekte

The Crown'da Kral VI. George ile Winston Churchill arasında geçen diyaloğun bir benzeri Mercedes'in patronu Toto Wolff ve kurmayları arasında yaşanmış olabilir. Sakhir GP'si öncesinde, Lewis Hamilton'un koronavirüs testi pozitif çıkınca, boşta kalan koltuğun kime yâr olacağı konusu akılları kurcalamıştı. Krizi fırsata çevirmeye teşne olan Mercedes yönetimi ise George Russell'a büyük çocukların oyuncağını emanet ederek veliaht için ufak bir prova yapmayı uygun buldu. Genç yıldız da muhtemelen uzun zamandır bugünü bekliyordu.

15 Şubat 1998'de İngiltere'nin doğu kıyısındaki King's Lynn kasabasında doğan Russell, yarış mesaisine sekiz yaşındayken karting pistlerinde başladı. Hayatına bir sekiz yıl daha ekledikten sonraysa artık seviye atlamasının vakti gelmişti. Takip eden üç sezonda, içinde Formula geçen şampiyonalarda çile dolduran Russell, direksiyonu DTM'e doğru çevirmek üzereyken aldığı telefonla bambaşka bir ufka yelken açacaktı. 2016'da çalan o telefon, MercedesBenz sürücü geliştirme programının başına geçen Gwen Lagrue'dan geliyordu. Telefonun karşı ucundaki Fransız aksanı Russell'ı şaşırtsa da kurulan cümleleri dinledikçe gözleri parıldıyordu: "Merhaba George, Mercedes'te çalışmaya başladım ve sözleşme imzalamak istediğim ilk sürücü sensin."

Ocak 2017'de resmi olarak Mercedes tedrisatına giren Russell, GP3 serisi ve Formula 2'de peş peşe gelen şampiyonlukların ardından, 2019 sezonunda Williams tulumunu üzerine geçirerek Formula 1'deki ilk koltuğuna kavuştu. Dermansız Williams aracıyla henüz puan kazanamamış olsa da onu F1 gündeminin tepesine taşıyacak fırsat, hiç beklenmedik bir anda karşısına çıkacaktı.

2020 sezonunun sondan bir önceki yarışı: Sakhir GP'si… Russell, F1 sahnesinin en afili kıyafetini üzerine geçirmiş, şampiyonun oyuncağı ise şimdilik emrine amade. Hamilton'ın bıraktığı boşluk elbette büyük ancak aracın kokpiti Russell için bir hayli küçük. Öyle ki sığabilmek için bir numara küçük ayakkabı giymeyi dahi göze almış. Ayakkabının kerameti ne derece etkili bilinmez ama Russell'ın Sakhir GP'sinde rüştünü ispat ettiği de bir gerçek. Evet, pit ekibinin iletişim sorunu ve patlak bir lastik, zafere ulaşmasını engellemiş olabilir ancak bunlar her görkemli hikâyenin başında kahramanın karşısına çıkabilecek zorluklar...

F1 kabuk değiştirmeye devam ederken Russell, Mercedes tahtının emin ellerde olacağının sinyallerini verdi. Hamilton zirvede yalnız ancak her geçen gün yaş alıyor. Sebastian Vettel unutmak istediği bir sezonun ardından Ferrari'den ayrılıyor. Öte yandan Russell pusuda bekliyor, Mick Schumacher eski bir hanedanı canlandırıyor, Max Verstappen ise zaten zirveyi zorluyor. Belki de yavaş yavaş bu duruma alışmamız gerekiyordur. Belki de sadece Toto Wolff'un değil, tüm F1 tutkunlarının bir gözü gelecekte olmalıdır.