
Karışık Çiftler
5 dk
Son yıllarda, sporcular kadar eşleri de göz önünde. Ancak her biri, kendilerini ortaya koyuş tarzlarıyla ayrı bir hikâyeyi temsil ediyor.
Popüler olanın yalnız yaşamasına kimse katlanamaz. Popüler kişinin tamamlayıcı insanı ancak bir fenomense kabul görecek ve paylaşma hakkından vazgeçen takipçi kitle, “İkon mu, idol mü?” karar veremediği çift karşısındaki konumunu yeniden değerlendirecektir. Popüler sporcunun eşi/sevgilisi, ortalama değerleri mutlaka toplum dışına çekmek zorundadır; aksi takdirde olağanın sıradanlığına yenik düşen sporcu, çıkmadığı maçı ya da yarışmayı kaybetmiş sayılacaktır. Sahaya, salona ihtiyaç yoktur bu yenilgide –objektiflere yakalanma anı yeterlidir. Patlayan flaşlar, uzatılan mikrofonlar: Partner, bir skordur orada. ‘Yakıştırma’ eğilimi, ünlü ve zengin sporcuya kendini yakıştıramayan potansiyelin çabasız idealinin akılcı yanıdır. Düz söylersek, “Beni tercih etmiyorsa tanımadığı için değil, dengi görmediği içindir” ezikliğiyle partnerinin ulaşılmaz bir gücü, çarpıcı güzelliği/yakışıklılığı olması şartıdır açık açık. Onlar birbirlerini yoksullar, hayalperestler ve taraftarlar için bulmuş eş kuvvettirler –ortada bir tamamlama yoktur. Sınıfsal farklılık bile gerginlik yaratacaktır.
Fenerbahçeli Caner Erkin ve eski eşi Asena’nın kimseyi ilgilendirmeyen haberlerle gündeme gelmelerinden önceki fotoğraflarına bakıldığında; modern, ekonomik yönden güçlü, sosyal hayatları faal bir çift tipolojisi çizdikleri görülür. Rol modeli uygulaması başarılıdır. Ancak ortaya çıktığı varsayılan ikinci erkek de aynı tipolojinin özelliklerini taşımaktadır. Efsane basketbolcu İbrahim Kutluay ve o yılların gözde mankenlerinden Demet Akalın’ın ayrılığı belki de Kutluay’la eş kuvvet olmamalarının uzantısıydı; nitekim Akalın sektör değiştirerek büyük bir üne, güce ve paraya kavuşup bir iş adamıyla hayatını birleştirdi ve rüştünü ispatlarken dişinin intikamını aldı. Oysa Kutluay, yine manken olan Demet Şener’le nikâhlandı. Buradan şuraya çıkabiliriz: Eş kuvvet meselesinde popüler sporcunun yanındaki kişinin sıkıntısı daha ağır.
Türkiye, David-Victoria Beckham ikilisinin yatırım-yaptırım seviyesine çıkmak konusunda elbette henüz çocuk; ama erkek sporcuların manken, şarkıcı ve oyunculuk dünyasından eş seçme merakı özellikle de Arda Turan’da çalkantılı bir aşk hikâyesine dönüşmüştü. Bile bile mağdur olan bu kadınların tercihleri, hayatı kavrayış alanları ve var olma nedenleriyle ilişkili elbette. Beklentiler ile arzular elbette ki kişiye özel, yahut feminizm bunu da masaya yatırabilir.
Tatyana Volosojar-Maksim Trankov, Marlya Petrova-Aleksey Tihonov gibi buz pateni çiftlerinde durum farklı gözüküyor; benzerlikleri yok çünkü aynılar: Aynı işi yapıyor, aynı parayı kazanıyorlar ve ortaklıklarını ilişkiye döndürürken aynı kalmayı spora dair ilke ve ahlakla sağlıyorlar.
En çarpıcı örnek olarak görebileceğimiz Ronaldo; manken Jordana Jardel, sonradan ünlenen Karina Ferro, Daniele Aguiar, Isabel Figueir, Diana Chaves, Nuria Bermudez, Soraia Chaves, Merche Romero gibi podyum ve ekran yıldızlarından oluşan ayrı bir takımla çalışıyor. Daha çok para harcayabilmek için daha çok antrenmana çıkıp daha çok maçta oynuyor, gelen hiçbir reklam teklifini de geri çevirmiyor. Onu kuşatan kadınlar ise evreni Ronaldo’nun koşu mesafesine bağlı bir çerçevede algılama yanılgısını rahat ve eğlenceli bir hayat olarak düşünseler de aslında o yıldızlar, tahminlerinin çok uzağında.
Tüket-At diye adlandırabileceğim bu aşk ve seks kaosu bizim gibi ülkelerde başka bir şeye evriliyor ne yazık ki: Küçük spor kulüplerinin adı duyulmamış sporcuları çıtayı böyle bir yere koyarken sporun amacından sapıp eril bir iktidar hırsına kapılabiliyorlar. Önce İstanbul’a, oradan da dünyaya transfer olma heveslerinin altında gizliden gizliye ‘çılgın bir parti’nin ütopyası sıra bekliyor.
Bizde parsayı öncelikle futbol, sonra da basketbol topluyor tabii. Öyle ki yıllarca televizyonları işgal eden Televole adlı spormagazin programı sporcuları magazin dünyasına çekmeye çalışırken bu çarpıklığı görmüş ve nemalanma yoluna gitmişti.
Merak ediyorum; ilk transfer ücreti ile ailesine ev alacağını söyleyen nice gencecik sporcu, şimdi kim bilir hangi ajansın kataloğunu karıştırıyor?