Pohnpei Günlükleri

6 dk

Futbol tutkusu Paul Watson'ı Mikronezya'ya götürdü ve Pohnpei'deki deneyimleri sadece kendi hayatını değil, bir ülkeyi de değiştirdi. Watson, anılarını ve hedeflerini Socrates'e anlattı.

"36 yaşındayım; başarısız, eski bir yarı profesyonel futbolcuyum. Bu yol beni Pohnpei'ye, FIFA dışı futbol dünyasına götürdü."

Paul Watson, röportajımızın başında kendini böyle tanımlıyor. Alçakgönüllü tanıtımına bakmayın, kendisi aslında futbol tarihinin en ilginç hikâyelerinden birinin yazılmasına vesile oldu. 1984 yılında dünyaya gelen Watson, amatör bir İngiliz futbolcu ve spor gazetecisiydi. Futbola tam anlamıyla âşık bir insan olarak bu spora ilgi duyan herkesin aklından geçirdiği bir hayali gerçekleştirdi. Sonuçta, küçük bir ülkeye gidip orada milli takım forması giyme fikri hepimizin aklından geçmiştir. Watson bu hayali biraz daha ileri götürenlerden…

Peki hikâye nasıl başlamıştı? Paul Watson ile oda arkadaşı Matt Conrad, bir gün Andorra-Rusya maçını izlerken bahsi geçen fikrin çekiciliğine kapılıp FIFA sıralamasının en alt sırasındaki Guam'ın fikstürüne baktılar. Akabinde gözlerine Yap Futbol Takımı takıldı. Sonrasında da Yap Futbol Takımı'nın bile 7-1'lik farklı bir skorla yendiği Mikronezya Federal Devletleri'ne bağlı Pohnpei Eyalet Futbol Takımı...

Araştırmalarının sonucunda Pohnpei vatandaşı olmak için ülkede beş yıl yaşamaları, önceki ülkelerinden vazgeçmeleri ve oranın bir vatandaşıyla evlilik yapmaları gerektiğini öğrendiler ve milli futbolcu olma hayalleri bu noktada suya düştü. Lakin akabinde bir Pohnpei temsilcisi olan Charles Musana'nın İngiltere'ye geleceğini işittiler ve Musana ile iletişime geçip Pohnpei futbolu hakkında görüşmek istediler. Buluştuklarında Musana'nın ağzından şu sözler döküldü: "Bizim gibi birkaç kişi gençlere futbolu öğretmeye çalışıyor ama asıl problem bir futbol antrenörünün olmayışı…"

FIFA tarafından tanınmayan bir yer olan Pohnpei'de futbol oynandığını bilmek Paul için yeterli bir sebepti. Matt Conrad'la birlikte birkaç Pohnpei temsilcisiyle temasa geçerek futbol tarihinin en güzel hikâyelerinden birini yazmak için ilk adımı attılar. Temsilcilerle geçen olumlu görüşmeler sonrasında Paul ve Matt, İngiltere'deki işlerinden hatta hayatlarından vazgeçerek Pohnpei Adası'na doğru 25 saatlik bir uçak yolculuğuna çıktılar. Yanlarında sadece birkaç yardımsever kulüpten aldıkları eski formalar ve toplarla...

"Mikronezya Federal Devletleri'ni FIFA'nın tanıması için daha fazlasını yapmamızı isterdim."

"Mikronezya Federal Devletleri'ni FIFA'nın tanıması için daha fazlasını yapmamızı isterdim."

Pohnpei Adası'na ilk ziyaretlerinde düzenli bir takımın olmadığını hatta orada futbol oynayan insanların kuralları bile tam olarak bilmediğini gördüler. Evvela insanlara futbol öğretmeleri gerekiyordu. Ancak pes etmediler ve ellerinden geleni yaptılar. Etrafta futbol oynayan herkesle temasa geçerek birkaç takım oluşturmaya başladılar ve Pohnpei Ligi'ni kurdular. Bu sırada Watson'ın yola beraber çıktığı dostu Matt Conrad sinema eğitimi için ABD'ye taşındı. Bu haber her ne kadar Watson'ı yıksa da arkadaşının geleceği için gitmesini istedi ve maceraya tek başına devam etti. Kurduğu ligde oynanan maçları izleyerek Pohnpei Ulusal Takımı için futbolcular seçmeye başladı.

İklimin bile futbol oynanmasına karşı çıktığı bir ülkede Paul Watson, efsanevi bir işe imza attı. FIFA tarafından tanınan bir ülke olan Guam ile iletişime geçerek Pohnpei Milli Takımı için bir tur ayarladı. Bir FIFA yetkilisi de orada olacak ve maçları izleyecekti. Tüm emekler Guam turnesinden çıkacak sonuca bağlıydı. Çiçeği burnunda antrenör, endişeli olsa da futbolcuları tarafından yüzüstü bırakılmadı. Pohnpei, Guam turnesinden başarılı sonuçlar alarak FIFA tarafından fon almaya ve tanınmaya çok yaklaştı.

Paul Watson, bu zaferden sonra işleri takımın yetenekli futbolcusu Dilshan'a devretti ve Pohnpei macerasını sonlandırdı. 2014 yılında Ayağa Oyna Pohnpei kitabını yazdı. Biz de şu an hâlâ FIFA tarafından tanınmayan ülkelere destek sağlamak için projeler peşinde koşan Paul Watson ile konuştuk. Hem bu maceraya hem hayatına dair...

Pohnpei Adası'nda birlikte çalıştığınız oyuncularla hâlâ görüşüyor musunuz? Şimdi ne yapıyorlar?

Hâlâ birkaçıyla konuşuyorum. Oyuncuların çoğu, birçok genç Mikronezyalı gibi, okumak ya da çalışmak için ABD'ye gitti. Daha sonraki yıllarda eminim ki aralarından Pohnpei'ye dönenler olacak ve belki de çocukları altın bir futbolcu nesli oluşturacak.

Guam turnesinden sonra neden Pohnpei takımına koçluk yapmaya devam etmediniz? Ayrılığınızı duyurduğunuzda oyuncular nasıl tepki verdi?

Her zaman adada futbolu sürdürülebilir kılma umudu vardı, bu yüzden tamamen yabancı antrenörlere güvenemezlerdi. O süreçte kıdemli oyuncuları koçluğu sürdürmeye ve gelecek nesli inşa etmeye hazır hale getirdik. Sanırım herkes planın erken aşamalarından itibaren bunun yaşanacağını biliyordu. Ayrılmak duygusaldı ama herkes için en doğrusuydu.

Pohnpei'deyken en çok neyi özlediniz?

Kız arkadaşım, şimdiki eşim. Gerçekten başka bir şey söyleyemezdim, yoksa söyleyebilir miydim?

O yıllara geri dönme şansınız olsaydı neyi daha farklı yapardınız?

Mikronezya Federal Devletleri'ni FIFA'nın tanıması için daha fazlasını yapabilmiş olmamızı isterdim. O zamanlar FIFA, OFC (Okyanusya Futbol Federasyonu) ve AFC (Asya Futbol Federasyonu) ile etkileşim kurmak için elimizden geleni yaptık ancak her zaman çok gürültü yapmaktan ve onları kızdırmaktan korkuyorduk. Şimdi üzerinden on yıl geçti ve Mikronezya Federal Devletleri, FIFA yardımına yakın bile değil, bu yüzden keşke o dönem olabildiğince fazla yaygara yapsaydık diyorum...

Siz ayrıldıktan sonra Pohnpei futbolu yola nasıl devam etti? Gelişim sürdü mü? FIFA gerekli ödenekleri sağladı mı?

Gelişim devam ediyor ama yavaş. Lig büyüdü, okul futbolu büyüdü ama hâlâ hiç destek yok. İki yıl önce bir İngiliz koç, Chris Smith, üç aylığına bölgeyi ziyaret etti ve okullara odaklanarak harika bir koçluk yaptı. Umarım yakında başka koçlar da yolculuğa çıkar ama uçak masrafları gönüllüler için oldukça zor.

Siz ayrıldıktan sonra Pohnpei, FIFA fonuna bu kadar yakınken neden bu alanda başarısız olundu? Dilshan işinizi devralmıştı, öyle değil mi?

Başlangıçta işi Dilshan devraldı ancak o da sonrasında okumak ve çalışmak için ABD'ye taşındı. O takımdan Bob ve Roger hâlâ koçluk yapıyor. Diğer taraftan Dilshan'ın babası Vasantha, Pohnpei'de futbol programları yürütüyor ve çok aktif. FIFA ile ilgili sorun, Mikronezya'nın tamamının dört adadan oluşması. Yap, Chuuk, Pohnpei ve Kosrae'nin teknik olarak tek bir ulus oldukları için birleşmeleri gerekiyor ve bu çok zor. Spor, Pohnpei'de büyümeye devam ediyor ancak finansman yaratmak hâlâ güç.

Özellikle küçük ülkelerde FIFA'nın hamlelerinin sadece seçim çalışması için olduğuna dair pek çok haber çıktı. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bence FIFA, hayır kurumu olması gerektiği halde bir işletme gibi davranıyor. Ülkeler iş fırsatları sunarsa o zaman harekete geçiyor. Ancak bu tür bir servet sağlamayanlar için yardım yapmıyor. Başlangıçta OFC'ye gittik, ardından AFC'ye yönlendirildik. Ben ayrıldıktan sonra Mikronezya Futbol Federasyonu'nu ziyaret etmek için Yap'a bir saha ziyareti yaptım ama hiçbir destek gelmedi. Uluslararası futbol kurumlarının politikaları, talepler ortadan kalkana kadar yardım etmeyi ertelemek ve daha çok ertelemek gibi görünüyor.

Küçük ülkeler futbollarını geliştirmek için FIFA'dan yardım istediğinde neler yaşanıyor? Ne tür sorunlarla karşılaşılıyor?

Sorunlar bölgeden bölgeye değişir ancak ana tema finansmandır. Her zaman konu parayla ilgilidir. Buradaki mesele, FIFA'nın zenginliği daha da yaymamak için yeni ulusların içeri girmesine izin vermemesi. Uzak ülkelerde futbolu geliştirmek, özellikle çok sayıda ada veya atol içeren ülkeler sözkonusuysa, maliyetli bir iş. FIFA, parasını bu şekilde harcama arzusuna sahip değil, aslında bunu yapmak zorundalar ama yapmıyorlar.

"Her zaman Grönland'da koçluk yapmak istemişimdir! Belki bir gün gerçekleşir..."

"Her zaman Grönland'da koçluk yapmak istemişimdir! Belki bir gün gerçekleşir..."

Güncel bir Pohnpei Ligi var mı? Takip ediyor musunuz?

Her yıl bir tane oluyor ve sonuçlarını inceliyorum. Yeni takımların da ortaya çıktığını görmek harika.

Bugün, Pohnpei takımını yönettiğiniz yıllardan üç oyuncu transfer etme şansınız olsaydı hangilerini seçerdiniz?

Zor soru! Dilshan'ı almalıyım, olağanüstü bir futbolcuydu, herkesin isteyeceği türde bir oyun kurucu. Aynı zamanda harika bir lider ve kaptan. Denson'ı almam lazım, her zaman ihtiyacım olan arkadaki sert kaya oydu. Ve sonra belki Roger, tanıdığım en harika atletlerden biri.

Hâlâ adayı ziyaret ediyor musunuz?

2014 yılından beri geri dönmedim ancak bölgedeki diğer adalara gittim. Palau, Nauru... Gelişimlerine yardımcı olmayı denemek için oraları da ziyaret ettim.

Şu an neler yapıyorsunuz?

Artık koçluk yapmıyorum, etkinlikler düzenlemeyi ve takımlara gelişim düzeyinde yardımcı olmayı tercih ediyorum. 2018'de Londra'da Tibet ve Kuzey Kıbrıs gibi FIFA tarafından tanınmayan takımlar için bir Dünya Kupası düzenledim. Bu yıl Bangladeş'teki mülteci kamplarında bir Rohingya Kupası kurulmasına yardım ediyordum ancak pandemi nedeniyle ertelemek zorunda kaldık. Şu an Zanzibar Premier Lig kulübü Chuoni FC'nin danışmanıyım.

Pohnpei macerasındaki Matt Conrad ile görüşmeye devam ediyor musunuz?

Elbette! Onunla bu hafta görüşeceğim hatta...

Bu hikâyeyi gelecekte bir sinema filmi olarak görecek miyiz? Böyle bir teklif aldınız mı?

Aldım. Hatta senaryo aşamasına geldi ama henüz tam olarak finanse edilmedi. Ayağa Oyna Pohnpei kurgusal bir dizi olacak.

Peki ileride çalışmayı hayal ettiğiniz bir takım var mı?

Her zaman Grönland'da koçluk yapmak istemişimdir! Belki bir gün....

Türkiye'den bir takımı destekliyor musunuz? Kariyerinize burada bir sayfa eklemek ister misiniz?

Beşiktaş'a zaafım var. Kimbilir, belki o seviyede değil ama Türkiye'deki bir alt lig takımına dahil olmak eğlenceli olurdu!

İdol olarak gördüğünüz koçlar var mı? Yola çıkarken böyle bir kahramanınız oldu mu?

Stephen Constantine. Her yere gitti; Malavi, Nepal ve yakın zamanda Hindistan'ı çalıştırdı. Neredeyse her yere seyahat edebilmesi ve gittiği her yerde fark yaratabilmesi bana ilham veriyor.

Pohnpei kariyerinizden sonra yaşadıklarınızla ilgili yeni bir kitap yazmayı düşünüyor musunuz?

Belki bir gün. Pohnpei'den sonra bir Moğol Premier Ligi takımına koçluk yaptım, aynı zamanda o takımın sahibiyim ve az önce dediğim gibi tanınmayan ülkeler için bir Dünya Kupası düzenledim. Bu yüzden belki de ilgi çekici olabilir...

Socrates Dergi