Anahtar

2019 yazında iki Portekizli genç, Wolverhampton Wanderers tarafından transfer edildiğinde bu hamleler açıkçası biraz tuhaf duruyordu. Bruno Jordao ve Pedro Neto adındaki iki isimsiz futbolcu, 2017'de Braga'dan satın alma zorunluluğu barındıran iki yıllık kiralamayla Lazio'ya gelmişler, Wolves kendilerini transfer etmeden birkaç ay önce de kalıcı sözleşmeyle Roma kulübüne imzayı atmışlardı. Üstelik o iki sezonluk kiralama sürecinde de ağırlıkla 19 yaş altı oyuncuların yer aldığı Primavera takımında mücadele etmişlerdi. Birkaç Serie A maçında yedek kulübesinde yer alan Jordao ve Neto, birkaç dakika sahaya da çıkmış ama herhangi bir iz bırakamamıştı. Peki böylesi kapalı kutu iki oyuncunun kâr edilerek Wolves'a satılması nasıl bir anlam ifade ediyordu?

Sözkonusu Portekizli oyuncular, menajer Jorge Mendes ve özellikle Wolverhampton olunca şüphelerin artması normal. Fosun şirketler grubunun Wolves'u satın almasındaki Mendes parmağını ve yine takımın başındaki Nuno Espirito Santo'nun Portekizli futbolcu simsarıyla mazisini düşününce bu oyuncuların İngiliz ekibine gelmesinin altında farklı şeyler aramak pek de anormal değil. Ne var ki Bruno Jordao'nun geçtiğimiz sezon hiç süre alamayıp bu sezon Portekiz Ligi'ne kiralık gittiği Wolves'ta Pedro Neto'nun çıkışı, resmi epey belirginleştirdi. Pandemi öncesi ve sonrasında hızlı şekilde takımın rotasyonuna dahil olan Neto, geçtiğimiz sezon çok da büyük işler yapmadı aslına bakarsanız. Ama dokuzu ilk 11'de olmak üzere ligde 28 maça çıkan, bu maçlarda 900 dakika süre alıp üç gol, üç asiste imza atan Neto, Premier Lig'in üç aylık bir aradan sonra geri dönüşüyle birlikte yeteneğinden bahsettirmiş oldu.

Neto'nun özellikle bu sezonki başlangıcı ise çok daha fazlasını düşündürmeye yetiyor. Diogo Jota'nın Liverpool'a gidişiyle birlikte hücum hattında açılan koltuk, sezon başında Nuno Espirito Santo'nun Adama Traore'yi sağ kanat beki olarak düşündüğü dönemle birleşince Podence ve Neto'ya aynı anda oynama şansı doğdu. Traore'nin, sonrasında yedek kulübesinde hamle oyuncusu olarak düşünülmesi, iki Portekizli'nin gösterdiği iyi performansla birlikte Wolves'a fayda da getirdi.

3-4-3'ün sol kenarındayken hücumda çizgi oyuncusu, savunmada da iki orta sahanın yanına düşerek üçüncü orta saha rolüyle Pedro Neto çok yönlü bir profil sundu. Rakibi karşılarken takımı 3-5-2 gibi gösteren Portekizli, Wolves'un topu kazandığı anlardaki hızlı çıkışlarıyla demarke bir şekilde hücum koşuları yapma şansına da sahip oldu. Santo'nun sezon başında denge oyuncusu olarak rol biçtiği 2000 doğumlu yetenek, maçlar ilerledikçe farklı yönleriyle dikkat çekmeye başladı.

Chelsea'ye karşı galibiyeti getiren son dakika golüyle Jimenez'in yanında takımın en golcü ismi haline gelen Neto, aynı zamanda Wolves'un açık ara en çok anahtar pas üreten oyuncusu. Topla beraber şimşek hızıyla hareket edebilen ve Podence'in aksine çalımı daha çok hızıyla atan Neto, yüksek bir top tekniğine de sahip. En çok anahtar pas deneyen ve veren oyuncu olmasına rağmen bir hücumcu için imkânsıza yakın olan yüzde 90'lık pas isabet oranıyla bu istatistikte de Wolves'un tepesinde yer alıyor. Portekizli gün geçtikçe toplu ve topsuz tüm departmanlarda büyük gelişim gösteriyor. Lazio'da doğru dürüst süre alamadan İtalyan kulübüne kâr ettiren genç oyuncunun sadece bir yılda gösterdikleri, çok daha büyük bir kâr marjını Wolves, Fosun ve Jorge Mendes üçgenine getireceğini de müjdeliyor.