Suç ve Ceza

12 dk

Devlet destekli doping programı nedeniyle uluslararası müsabakalardan takım halinde men edilen Rusya, 2020 Tokyo'ya gelecek. Ama biraz farklı bir şekilde...

Dünya Anti-Doping Ajansı'nın (WADA) eski başkanı Dick Pound'un liderliğindeki bağımsız komisyonun Rusya atletizminde 'derin kökleri olan hile kültürünün' devlet güvenlik aygıtlarıyla işbirliği içinde hayata geçirildiği bulgusunu açıklamasının üzerinden altı buçuk sene geçti. Kasım 2015'te Rusya'nın uluslararası müsabakalardan men edilmesi gerektiği tavsiyesinde bulunan komisyonun spor gündemini sarsan açıklamalarını araştırmacı gazetecilik dosyaları, belgeseller, içeriden sızıntılar, cezalar ve yasaklar takip etti.

Bugün, 2020 Tokyo'ya bir ay kala, 'devlet sponsorlu doping programı' denince akla gelen belki tek değil ama muhtemelen ilk ülke Rusya. Peki bu unvanın pratikteki bedeli ne?

Rusya Anti-Doping Ajansı'nın bildirdiği verilerin manipüle edildiğinin ortaya çıkmasından sonra Rus milli sporuna en büyük darbe WADA'nın 2019'da Rusya'yı tüm uluslararası spor müsabakalarından dört yıl boyunca men etmesi, ardından aynı yıl Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin (IOC) de Rusya'nın oyunlara katılamayacağını açıklaması oldu.

Kâğıt üstünde ve haber başlıklarında Rusya oyunlarda yok; devlet eliyle yakın tarihin en kapsamlı doping şemasını hayata geçirenler cezalandırıldı ve yaptıklarının bedelini ödüyorlar. Ancak gerçekte tablo farklı. Önce Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) cezayı iki yıla çevirdi. 2018'den bu yana WADA, toptan bir yasak yerine, temiz olduğu tescillenen sporcuların tarafsız bir isim altında müsabakalara katılmasına izin veriyor. 2018 PyeongChang Kış Olimpiyatı'nda bu 'Rusya'dan Gelen Olimpik Sporcular' olmuştu. 2020 Tokyo Yaz Olimpiyatı'nda ise sporcular Rusya Olimpiyat Komitesi (ROC) bayrağı altında yarışacak.

Dick Pound

Dick Pound

Tokyo'ya 25 dalda yarışacak yaklaşık 300 sporcu ve 350 antrenör gidiyor. Rusya'ya ödetilen bedel, bu kafilenin ulus devlet sembollerinin -bayrak, marş, (üni)formakullanmasının yasaklanmasından ibaret görünüyor. Uluslararası spor arenasında başarılı olmanın Rusya devletinin içeride ve dışarıdaki imajı için önemi düşünüldüğünde bu az şey değil, ne var ki pratikte tüm bu sembollerin yerini doldurmak pek zor olmamış: Sporcuların formalarında üç renkli Rusya bayrağının renkleri var, takımın adında ülkenin adı geçiyor, müsabaka haberleri #TeamRussia etiketiyle paylaşılıyor. Rusya milli marşı yerine ise Çaykovski'nin 1. Piyano Konçertosu çalacak (Konçerto, Soçi'deki 2014 Kış Olimpiyatı'nın kapanış seremonisinde ve 1980 Moskova Yaz Olimpiyatı'nın açılış seremonisinde, meşale koşusunun son ayağında da çalmış.)

Nisan itibarıyla Çaykovski kararını müjdeleyen ROC Başkanı Stanislav Pozdnyakov malumun ilamını şöyle yapıyordu: "Bugünden itibaren olimpiyat takımımız tüm kimliksel unsurlara sahip. Üç renkli bayrağımızın renklerini taşıyan Rus Olimpiyat Komitesi bayrağı, hem yurttaşlarımız hem de başka herhangi bir ülkenin taraftarları tarafından kolayca tanınabilen resmi formalarımız ve şimdi de Tokyo ve Pekin'de Rus olimpiyatçılar onurlandırıldığında çalacak müziğimiz."

Ondan evvel Spor Tahkim Mahkemesi muhtemelen dünyadaki herhangi bir milli marştan daha çok bilinen, İkinci Dünya Savaşı şarkısı Katyusha'nın kullanılmasını Rusya'yla bağlantısı fazla aleni olduğu için reddetmişti. Katyusha'nın önerilmesi bile Batı'nın yaptırımları ve demeçleriyle dalga geçmeyi ve bunu ciddiyet kisvesi altında yapmayı seven Rusya'nın espri anlayışına güzel bir örnek.

Her Şey Spor İçin

Pozdnyakov'un ortada hiçbir sorun yokmuş, her şey hep olması gerektiği gibi ilerliyormuş tavrı sporcuların oyunlarda giyeceği formaların tanıtıldığı defile ve reklam kampanyasında da yoğun hissediliyor. Nitekim olimpiyat hazırlığının ekonomik arka fonunun bu yeni durumdan olumsuz etkilenmediği kıyafetleri tasarlayan ZA Sport şirketine bakarak anlaşılabilir.

ZA Sport (Spor İçin) markası, tasarımcı Anastasia Zadorina tarafından 2012'de yaratılmış, 2016'da limited şirket olarak kaydedilmiş, 2017'de henüz ne fiziki ne online bir mağazası yokken Rusya Olimpiyat Komitesi tarafından yedi seneliğine kıyafet sponsoru olarak seçilmiş. Bosco Grubu'nun 15 senelik kontratını sonlandıran ihaleyi kazanması Zadorina'ya sürpriz olmuş; ihaleye katılma teklifi Olimpiyat Komitesi'nden gelmiş.

Zadorina, Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB Operasyon Destek Hizmeti komutanı ve Dinamo Voleybol Kulübü başkanı Mihail Şekin'in kızı ki Şekin'in diğer kızı da babasıyla "yakın" çalışıyor. Kırım'ın ilhakından sonra Rusya'ya karşı öne sürülen yaptırımlara tepki olarak Moskova'da düzenlediği bir moda eylemiyle gündeme gelmişti: Tasarladığı tişörtlerin üzerinde "Yaptırım mı? İskender'lerimi güldürmeyin", "Topol yaptırımlardan korkmuyor" gibi mesajlar yazıyordu (İskender balistik füze sistemi, Topol balistik füzesine referansla.) Olimpiyat ihalesini 28'inde kazanmadan önce adı moda çevreleri dışında pek bilinmeyen Zadorina'nın ZA Sport'tan önceki şirketi Equipport, FSB'nin Sınır Hizmeti ve dünyanın en büyük boru hattı taşımacılığı şirketi Transneft'e spor ekipmanı tedarik etmiş. Forbes Rusya'ya göre ZA Sport'un diğer müşterileri arasında ise Rosatom Devlet Nükleer Enerji Şirketi ve Moskova Vnukovo Havalimanı var.

Zadorina'nın "Sen o yaptırımları benim balistik füze sistemime anlat" temalı moda eylemi Rusya bağlamında müthiş zekice bir hamle. Zira Başkan Putin ve yönetici sınıfın en büyük becerilerinden biri, bugüne kadar ülkenin süpergüçlüğünü kabul ettirmek adına atılan adımlara Batı'dan gelen tepkileri ceza veya bedel değil, tam tersine Rusya'nın haklılığının tescili ve mağduriyet nişanesi olarak paketlemedeki başarısı. Kırım ve Doğu Ukrayna'daki savaş, ABD'ye yönelik siber saldırılar ve doping skandalı bu denklemin birer parçası.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin

Gerçekten de ne skandal ne gelen yaptırımlar Putin'in popülerliğini etkilemiş görünüyor. Levada Center'ın Temmuz 2016'da ülke çapında yaptığı ankette "WADA Raporu'nda Soçi Olimpiyatı sırasında Rus sporcuların verdiği testlerin manipüle edildiği ve Spor Bakanlığı, Federal Güvenlik Servisi ve Moskova Anti-Doping Laboratuvarı'nın işbirliği konusunda sunulan kanıtları ne derece ikna edici buluyorsunuz?" sorusuna yüzde 71 "Pek ikna edici değil" veya "Kesinlikle ikna edici değil" demiş. Ankete cevap verenlerin yüzde 83'ü Rusya'nın 2016 Rio'dan takım olarak men edilmesini doğru bulmuyor. Suçlamaları ikna edici bulmanın alternatifi ise genelde Rusya'nın Batı'ya kafa tuttuğu için zaten her güçlü ülkenin yaptığı şeyi yapmasından dolayı cezalandırıldığı inancı, yani Putin Rusya'sının alameti farikası siyasal sinizm.

Halkın çoğunluğu belki 335 sayfalık komisyon raporunu okumamıştır ama oyunlara katılmaya hak kazanan sporcuların sistemi içeriden bildiğini, iştirak etmeseler de olan biteni duyup gördüklerini var sayabiliriz. Ekonomik yaptırımların en sert şekilde sıradan insanları vurması gibi, bu yasaklar da Putin'in büyük başarıyla yönettiği siyaset-sermaye işbirliğinden ziyade tüm hayatını yarışmalara adayan genç sporcuları etkiliyor.

Barselona 1992'ye 'Birleşik Ekip' olarak katılan sporcular

Barselona 1992'ye 'Birleşik Ekip' olarak katılan sporcular

Rus spor kültürü aslında 'arada kalmışlık' formatına hiç de yabancı değil. 1992 Barselona Olimpiyat Oyunları, tarihsel olarak SSCB'nin dağılmasıyla bağımsız cumhuriyetlerin federasyonlarının kurulması arasına denk geldiği için müsabakalara Birleşik Ekip (Unified Team) olarak bayraksız ve marşsız katılmak zorunda kalan sporcuların karışık hisler yaşadığını biliyoruz. Fakat 1992'de madalya birincisi olan Birleşik Ekip'in son salvosu bugün doping programı yüzünden Rus milli sporcularına yapışan ve sökülmesi de epey zor olacak damgadan epey farklı.

Yine de aktif sporcular arasında çok az ismin konuyla ilgili eleştiri sesini yükseltebilmesine şaşırmamak gerek. Yüksek atlamada üç kez dünya şampiyonu Mariya Lasitskene'nin Rusya Spor Bakanlığı'na hitaben kaleme aldığı açık mektup burada parlak bir istisna: "Bilmek istiyorum, bakanlığımız ve Rusya Olimpiyat Komitesi son dört yılda benim için ne yaptı? Kaç tane komisyon kurdular, hiçbirinin bir sonuç verdiğini görmedim. (...) Şimdiden bir olimpiyat ve uluslararası müsabakaların yarısını kaçırdım ve yakında bitecek gibi de durmuyor. Bunun sorumlusu kim, kaybettiklerimi bana kim geri verecek?"

Doping skandalının oyunlara yansıyan en somut bedeli belki de Rusya'nın madalya sayısında ABD'yle onyıllardır süren yarışta geriye düşmesi olacak. Ancak Rus sporcular bu yaz kuşkusuz birçok madalya kazanacaklar; özellikle jimnastik, eskrim, güreş gibi hegemonya kurmaya alışık oldukları dallarda. Beyaz-mavi-kırmızı eşofman üstlerini giyip, podyuma çıkıp, Çaykovski'nin 1. Piyano Konçertosu eşliğinde madalyalarını takarken içlerinden gerçekten ne geçtiğini belki hiçbir zaman bilemeyeceğiz ama yüzlerinden her halükârda gurur okunacak.

Socrates Dergi